kimsenin ayırmak için orada olmayacağı mekanlardır, o zaman;
erkeklik nedir?
dayak atmak veya yemek nedir?
başkasının senin peşinden gelmediğini anladığın an yaşadığın göt korkusu nedir?
ağzın burnun dağılmış vaziyetteyken, karşındaki adamın seni dövmekten sıkılmasını beklemek nedir?
artistlik yapıp racon kesmenin o kadar da ucuz olmadığını anlamak ve pişman olmak ve gözyaşlarının seni kurtaramayacağını anlayabileceğin mekanlar en güzel mekanlardır.
bu pozisyonlara düşmemek için tedbirli olunmalı öyle arkandaki adamlara güvenip sağda solda atar yapılmamalı sadece kendi bileğine güvenilmelidir.
yoksa adamı hem nakavt ederler hemde etek giydirirler, klavye başında erkeklik yapmaya benzemez bu işler.
