lisede son senem. kredili sistemin ilk ve son mağduruyum, felseden kalmışım ve bir daha almışım ve geçmem gerekiyor ki krediyi doldurayım (kredili sistemi bilen bilir).
horoz serdarla hocanın tam karşısındaki koridorun en arka sırasına teşkilatı kurduk. çalışan arkadaşlardan defterlerini, kitabı olanlardan kitaplarını aldık sıranın altına uygun bir şekilde zulaladık. kopya hazırlayan elemanların kopyalarını gaspedip duvara yapıştırdık, ön sıramıza kafası çalışan iki tane kızı zorla oturttuk. amaaan öyle bi durum ki kopya çekmeme şansımız yok amk. kesin geçtik.
biz tam hazırlıklarımızı tammlamıştık ki ilksen hoca girdi sınıfa. o klasik "evet arkadaşlar kalem kağıtlar hazır mı?" teranelerini okudu ve bi göz göze geldik hocayla. "ananıskiim" diye içimden geçirdim ki "seyiluk sen gel bööle olm buraya otur" dedi ve kendi masasını gösterdi. horoz serdar'ı da aldı başka bi kızın yanına oturttu.
hoca tam geldi masanın önüne popsunu dayadı ve sınıfı kesiyor. ben masada kara kara ne yapcam diye düşünürken bir yandan hocanın sırtını seyrediyordum ki "vay amk o da ne!" bir önceki sınıfın yazılı kağıtları masanın üzerinde duruyor. tamamıyla aynı sorular kalemin ucuyla kağıtları kaldırıyorum en makul cevabı vermiş olanın ki ni aynen kağıdıma geçiriyorum sıfır risk bol kazanç oooooh mis amk. ilksen hocanın son kıyağıydı bu bana, özledim ya la..