1936'da Faşizmi incelemek üzere italya'ya gönderilen CHP Genel Sekreteri (Katib-i Umumi) Recep Peker'in dönüşünde yazdığı TBMM üzerinde bir "Faşist Konsey" kurulmasını öngören raporu onaylayıp imzalaması üzerine cumhurbaşkanı Atatürk "Başvekil hazretleri anlaşılan yorgunluktan, önüne gelen raporları okumadan imzalıyor!" dedi ve kararı reddetti. Bu değerlendirmeye "Koskoca memleket rakı sofrasından mı idare edilecek?" diye yanıt verince aralarında gerginlik çıktı. Dersim isyanı'nın bastırılması sırasında da düşünce ayrılıkları çıkınca Eylül 1937'de cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından başbakanlık ve CHP'nin genel başkan yardımcılığı görevlerinden alındı ve yerine Celâl Bayar atandı. Bu dönemde yalnızca TBMM'de Malatya milletvekili olarak görev yaptı. Kaynak: http://tr.wikipedia.org/w...C3%B6n%C3%BC#cite_note-13
-atatürk ölünce ilk işi paranın üstünden atatürk fotoğraflarını kaldırmak oldu.daha sonraki zamanını da atatürk zamanındaki tüm devrimleri yıkmak için harcadı..., ezanı ilk türkçe okutan da inönüdür. atatürk'ü dinsizmiş gibi gösterip yıpratmaya çalışan da inönüdür. inönüyü iyi araştırısanız atatürke kini çok büyüktür. babası kürt annesi ermeni olan inönü aslında ermeniler için özerklik istemiştir. kürdistan devlei kurulması için de atatürk öldükten sonra gerekli alt yapıyı hazırlanmıştır...
- 1948'de amerikan başkanı truman'ın "Turman Doktrini" ile öngördüğü yardımın karşılığında türkiye'de serbest seçimlere dayanan demokrasi düzeninin yerleştirilmesini ve "milli şef"lik, "5 yıllık kalkınma planları", köy enstitüleri gibi Sovyetler Birliği benzeri uygulamaların kaldırılmasını, ağır sanayiye girilmemesini, talep etti ve bu taleplerin tamamını koşulsuz şartsız kabul eden ismet inönü 100 milyon dolar olan Marshall yardımlarını almaya hak kazandı.
-1948'de kabul edilen Truman Doktirinin uygulanması ile 4 Mayıs 1959'de nato'ya girmek için yapılan başvurunun gerçeklemesi 14 mayıs 1950'de seçimlerle iktidarı kazanıp devletin başına geçen dp-adnan menderes- hükumetinin kucağına düştü. onlar da bu işe zafer çığlığı attılar ve marshall yardımının en hararretli uygulayıcısı oldular.
- o zamana kadar milli korum kanunu yüzündne kominist gibi yaşayan yağ, şeker, ekmek, et vb karne ile alan halk inönü iktidarının yangınından kaçtığını düşünmüştü amaaslında bu hükümet de o hukumetin devamıydı.
- ismet inönü iktidar olduğu son beş yılda çoktan bm, imf, dünya bankası gibi oluşumlara başvurusunu yapıp katılımını sağlamış ve karşılıklı yardım anlaşması ile -bunu iyi araştırıp okuyun lütfen her türk'ün okuması gerekir- bir sürü tavizler vermişti. okumada, anlamadan attığı imzaların ya da bilerek ladesin sonucu olarak;
atatürk'ün 1926 yılında kayseride açtığı uçak üretim ve bakım fabrikası'nın 1930'da milli savunma bakanlığı'na, 1939'da türk hava kuvvetlerine devredilmesinin ardından o zamandan 1950 yılına kadar pek çok uçak üretimi yapan çalışkan, zeki, cefakar mühendislerine rağmen marshal planı gereği bu uçak fabrikası 1950'de kapatıldı ve kayserideki fabrika sadece ikmal ve bakım hizmeti verdi.
-atatürk'ün köy enstitüleri ve köy öğretmen okulları kapatıldı. atatürk'ün izinden giden herkes yönetimden uzaklaştırıldı.
-tamamını kendisinin imzaladığı anlaşmaların uygulaması dp başkanı adnan menderes'e düşmüştü. doğrusunu söylemek gerekirse o da bu işte çok iştahlıydı. fakat adama yedirmezlerdi. marshall yardımı ile gelen ikinci belki de üçüncü el traktör, biçerdöver vb aletlere -amerikan çöplüğüydü, sürekli hasar yapıyordu, parça bulmak zordu- çiftçi aldanmış, -yine de karasabandan iyidir diye herzamanki tevekkülünü göstermişti, hayatında hiç araba görmeyen bu adanlar- adnan mendere'in yönetimini inönüye göre daha atak, hedefi olan, gelişen, halkın yanında olan vb gibi değerlendirince menderese olan inancı da artmıştı. inönü ve taraftarları kendi kurdukları zeminde at koşturan menderesi hazmedemediler ve en zonunda onun sonunu hazırladılar...
- türkiye demiryolu için yıllarca ingilizlere bu yatırım ve anlaması gereki inanılmaz paralar ödemişti. halk tam da toplu taşımacılığın tadını çıkartıp ucuza ulaşımını sağlayacakken. halkına karne ile ekmek veren inönü'nün -biz kominis bir ülkemiyiz- çıkışları ile halka bunun gereklerini anlatmaya çalışmasının ardından marshal yardımı gereğince demiryolu ve onca halkın parası boşa gitti ve bu yatırım atıl kaldı. 1950 yılında ulaşım %50 oranına sahip olan demiryolu taşımacılığının 2003 yılında %5'e düştüğü, türkiye'de %95 olan karayolu taşımacılığının payının abd'de %43 olduğunu şimdilerde bileniniz var mı bilmiyorum ama; yıllardır petrol savaşlarının devam ettiği batının şimdilerde de -arap baharı- adı ile -koyduğu adla bile dalga geçiyorlar- bu savaşı bu sefer kendisi olaya direk girerek değil de seni beni karıştırıp müslümanı müslümana kırdırarak bu işten galip çıkmaya çalıştığı ortadadır.
- inönüye gelince. inönü savaşları çok da başarılı geçmemiştir. hatta bu konuda türlü rivayetler var. belgesi olmadığı için yazamayacağım. atatürk'ün adamsızlıktan ismet inönü ile hasbahal ettiğini düşünüyorum. zaten herşey ortadadır. kendisinin savaşa girmemek için gösterdği ve dünya karşısında gülünç düştüü beceriksizliklerini anlatacak takatim kalmadı da derdim çoktu hangisine yanayım türküsünü söyleye söyleye belim kırıldı onu biliyorum...