arı

entry151 galeri video10
    50.
  1. insan dilinden sonra en karmaşık iletişim biçimine sahiptirler. bal arıları karmaşık bir dizi hareket ve sallanmadan oluşan "salınma danslarıyla" birbirine yiyeceğin niteliğini, uzaklığını ve tam konumunu bildirebilir. dahası yunusların ve primatların kullandıkları dilden farklı olarak arıların ne konuştuğunu anlayabiliriz. (söz gelimi her salınım kovandan yaklaşık kırk beş metre uzakta olduklarını belirtir. karl von frisch'in yaptığı bu keşif, sahibine, hayvan davranışları çalışmalarında verilen "tek" nobel'i de kazandırır.

    yeni araştırmalarla resim gitgide tamamlandı. arılar bir tür zaman mevhumuna sahiptir. mor ötesi aralıkta görebiliyor olmak, bu hayvanların bazı çiçek renklerini ve dokularını daha çekici bulmalarıyla sonuçlanır. kısacası deneyim yoluyla öğrenebilirler. hatta insan yüzlerini dahi tanırlar. çoğu insanın kırkı devirince karşı karşıya kaldığı bu sorunun, toplu iğne başı kadar beyne sahip bir canlı tarafından aşılmış olması son derece çarpıcıdır. öyle ki bazı yüzlerin fotoğraflarının gösterilmesinin ardından bitki özüyle ödüllendirilen, bazılarında ise hiçbir şey verilmeyen arılar, aradaki farka tepki vermeyi hızla öğrenirler. bu konu hakkında tonlarca şey okumak zorunda değiliz. arılar anlamlı bir şekilde düşünmezler, havadan sudan konuşmazlar. sadece iki şey hakkında iletişim kurarlar: yemek ve kovanın nereye kurulacağı. deneydeki yüzlerde şüphesiz sosyal anlamda tanıdıkları kişilere değil, tuhaf görünümlü çiçeklere aitmiş gibi işlev görmüştür. aynı şekilde tek bir arı kovanından uzak kaldıkça ne kadar zeki olursa olsun evcil bir hayvan kadar biçaredir.

    yunan mısır ve babil kültürlerinde arının neden kutsal sayıldığını anlamak güç değil. kovan iyi düzenlenmiş bir toplum örneği sergilediği kadar, sayısız hikayeyle de doludur. yeni kraliçe, kız kardeşini öldürtür ve zifaf dansını gerçekleştirerek havada 0n beş kadar erkek arıyla çiftleşir. tüm erkekler (sesli bir patlamayla infilak eden penislerinden geriye, dişinin bedeninde etkisiz bir tıkaç işlevi gören arka kısımları kalır) ve kraliçe bütün bir koloniyi emrinde tutmaya yetecek kadar bir spermle tahtına geri döner. kraliçe üç yıllık yaşamı boyunca her gün 1500 yumurta çıkarabilir. hizmetindeki işçi arılar tarafından sürekli beslenir ve bakımı yapılır. çok nadirde olsa kimyasal düzendeki bir yalpalama sonucu, dişi işçi arılardan yumurtlamaya başlayanlar olabilir ama isyanlar acımasız bir şekilde bastırılır ve tüm sahtekarların yumurtaları işçi emsalleri tarafından yenir.

    apis mellifera aynı zamanda, bir hayvandan, ona zarar vermeden alabileceğimiz, tüketilir, süt haricindeki tek salgıyı sağlar. bal ağzı sıkı bir şekilde kapatılıp sakladığında bozulmayan tek yiyecektir. arkeologlar, mısır firavunlarının mezarlarında buldukları 3000 yıllık balın tadına bakmış ve hala yenilebilir olduğunu görmüşlerdir. bal higrofobik (nemçeker) özelliktedir, yani nemi çeker ve alır, böylece kendisiyle temas eden her türlü küf mantarı ve bakteri hızla nem kaybederek ölür. diğer yandan bal arılardan sağlanan ekonomik gelirin sadece %15'ini oluşturur. sadece amerika'da arıların her yıl tozlaşmasına katkı sağladığı mahsulün değeri 19 milyar dolardır. onlarsız tarım düşünülemez; ağzımıza attığımız her lokmanın üçte birini onlara borçluyuz.
    0 ...