mythbusters'daki şehir efsaneleri gibi birçok miti vardır. bu mitlerin hepsi; yılın ilk denize girme olayının verdiği heyecanla dalınan sudan, sonradan orta kulak iltihabına varan tahribatla çıktığım anda tarafımdan denenmeye başlanmıştır. mit bir; en basiti. kafayı su kaçan kulağın yönüne doğru bük.
(asla yeterli olmaz) mit iki; mit bir'i uyguladığın durumda aptal aptal zıpla.
(çok zevkli) mit üç; su kaçan kulağın tersi ayağınla, tek ayak üstünde zıpla.
(mit iki'den neden farklı olsun hala anlamış değilim) mit dört; günün belli anlarında aniden kafanı salla.
(dikkat et kimse görmesin) mit beş; sakız çiğne.
(onu hep yapıyorum su kaçmasına gerek yok) mit altı; kulağına biraz daha su dök. hepsi içerde birleşip kulağından taşar.
(çivi çiviyi söker misali. bana da saçma geldi) mit yedi; elektrik süpürgesini kulağına daya. kulağından sıvıyı çekmesini bekle.
(beynimi çekiyor, bak ne hale geldim) mit sekiz; elektrik süpürgesi ile kulağının arasına peçete ya da mendil koy.
(bunu mit yedi'den önce yapmak daha mantıklı) mit dokuz; yatarken kafanı yataktan aşağı sarkıt.
(gözlerin kan çanağına dönüyor hepsi bu) mit on; diğer kulağından biri üflesin, o kulağından çıksın.
(bunu küçük yeğenim söyledi. çözüm bulma çabasını takdir ettim ama belki çizgi filmlerde olur) mit on bir; bir pamuğu uzun ince halde kıvırarak bir cisim yardımıyla kulağına sok. kulak çöpüyle falan.
(sanırım zar delinmesi böyle oluyor) mit on iki; kulağına su kaçmasının ertesi günü o su kulaktan çıkmazsa doktora git. senin ağrısından dokunamadığın kulağını, doktor tutup içine demir bir çubuk soksun. onunla içini temizleyip sana iki de antibiyotik versin. iki hafta da ağrısını çek. mit on üç; ağla açılırsın. hem sesin güzelleşir.
hepsini denedim ve mit on iki'ye kadar hepsi iflas etti. mit on iki ve mit on üç gerçekleşti. sesim de süper oldu. detone falan hiç yok.