Saddam Hüseyin'den kaçan on binlerce Kürt, Türkiye'ye sığındı ve Türkiye bunlara Türk pasaportu verdi. Pek çoğu Türk pasaportu ile Avrupa'ya kaçtı ve bu gün Türkiye'nin başına bela olan pekaka nın maddi destekçisi ve Avrupa Faaliyetlerini yürüten Kürt diasporası nın temelleri o günlerde atıldı.
Saddam Hüseyin'in yıkılması ardından, ırak derhal bölündü ve Bu gün pekakaya tam destek veren bir kürt devleti ortaya çıktı. Oysa Saddam varlığını devam ettirebilseydi, böyle bir durum söz konusu bile olamazdı.
Türkiye'nin tavrı net bir şekilde saddam'dan, dolayısı ile ırak devletinin bölünmez bütünlüğünden yana olmalıydı. bunu yapmadı yapamadı.
O dönemde Saddam Hüseyin'in yıkılmasına destek veren Türkiye uzun yıllar bunun sıkıntısını maddi, manevi anlamda çekti ve çekmeye devam ediyor.
bu gün Aynı senaryo tekrar gündemdedir. Oyuncular değişse'de roller aynıdır. Maalesef Türkiye yine başrol'dedir. bizim aymaz, tarihteki yaşananlardan ders almayan devlet adamlarımız, beşar esad'ı desteklemek, Suriyenin bölünmez bütünlüğünü savunmak yerine dillerine bir kardeşlik Türküsü tutturmuş gidiyorlar.
Al sana kardeş, al sana mazlum halk, ülkene sığınmacı olarak gelmiş mülteciler senin ülken'de, senin bayrağını, al aşağı edecek, polisini rehin alacak, biz de bunlara kardeş diyecek bağrımıza basacağız öylemi. Bu arap bozmaları bizim kardeşimiz falan değiller.
Ulan şerefsizler madem, çok cesur adamlarsınız neden? Suriye'de kalıp savaşa katılmadınız. ilk mermi atıldığı günden pılı pırtıyı toplayıp, bayrağını indirdiğiniz Türkiye sığındınız. Atalarımız O bayrağı göndere çekmek için kanını döktü, bizler'de icap ederse orada tutmak için dökeriz kanımızı.
Türkiye menfaatleri gereği, komşu ülkelerin bütünlüğünü savunmak, etrafında irili ufaklı devletçiklerin Türemesine engel olmak zorundadır. Ve bu mülteci adı altındaki pisliklere kesinlikle Türk pasaportu falan verilmemelidir. bunlar adam olsalardı yıllardır yaşadığı toprakları terk etmezler, düne kadar düşman gördükleri Türkiye'ye kaçmazlardı.
