bütün bunları alt alta koyduğumuzda; türkiye'de aslında adına demokrasi denen bir oyun oynandığını, iktidar olanın asla muktedir olamadığını, bürokratik elitlerin ellerindeki gücü korumak ve kaybetmemek adına yapamayacakları şey olmadığını, bunun için akla hayale gelmeyecek şeyler planlandığını görüp hala daha böyle bir oluşumun var olmadığını savunmak mümkün mü?
demek ki neymiş; amerika'da yerleşik bir stratejist olan zeyno baran aylar önce (kasım 2006) newsweek'te yayımlanan yazısında "2007 yılında türkiye'de darbe ihtimali yüzde 50" derken veya tuncay özkan yine aylar önce "çankaya'nın önüne barikat kuracağımız günler de gelecek" derken (bu örnekleri çoğaltabiliriz) bir bildikleri varmış.
biz de hala seçimlerde bize oy kullanmayı lütfettikleri için kendimizi "demokratik bir ülkede yaşıyoruz" diye avutalım. görmüyor musunuz, herşey gizli mahfillerde planlanıyor; siz, biz bu ülkenin zencileriyiz, sistem başkalarının elinde, sahnedekiler sadece rol yapıyor, yönetmenler herşeyi ayarlamış, suflörler herkese rollerini fısıldıyor ve biz de sadece seyrediyoruz. "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözü gerçekten hayata geçirilmediği ve sadece tbmm duvarında yazılı kaldığı sürece -galiba- seyretmekten başka birşey de yapamayacağız.