ezan gürültüsüne çareler

entry45 galeri
    1.
  1. Ezan, müslümanları namaza çağıran çağrı olarak tanımlanır. Ezan, müslümanlığın ilk zamaları olan 600'lü yıllarda inanaları camiye çağırmak yapılan bir uygulamaydı. Ancak zaman ilerledikçe ve bilim geliştikçe ilk olarak ses megafondan verilmeye başlandı. Çünkü ana yerleşim yerleri gelişiyor ve büyüyordu. BU andan itibaren gürültü tufanı başladı. Öyle bir gürültü ki hala günümüzde zamanı tuttutramayan müezzinler sayesinde en az yarım saat süren bir gürültü tüm şehirleri kaplamaya başladı. zaman ileliyor ve her şey ve özellikle saatler dijital olmaya başlıyordu. Tüm namaz vakitleri zaten biliniyor, buna yönelik yıllık imsakiye takvimleri yayınlanıyordu. Saatlerin ve cep telefonlarının gelişimi ile birlikte aslında zamanı belli olan namazlar daha rahat takip edilebiliyordu. Yani ezanın camiden megafon aracılığı ile okunmasına gerek bile kalmamıştı. Ancak gelin görünki din kendini her alanda, her yerde ve her zaman göstermek zorundaydı. Ezan için türlü arayışlara girildi. Kimi ezanın okunmasına bile gerek olmadığını savunurken, kimi de ortak radyo yayını ile aynı anda camilerden okunmasını önermişti. Son öneri neden kabul edilmedi bilmem ama ben ilk öneriyi her zaman savunumuşmdur. Çünkü kur saatini ve kalk git namazına diyebilirim herkese. Aynı şekilde kilise çanları için de bu sorun geçerlidir. Ancak tüm dinler bunun geleneksel bir kavram olduğunu savunurlar. Bence bu sadece bir savunmanın altına gizlenmekten başka bir şey değildir. Mesele gelenekler değil, her alanda dinin yaptığı gibi beyin yıkama ve kendini hatırlatmadır. Bir çocuk yetiştiriyorsanız bunu çok daha rahat anlarsınız. Çünkü çocuklarımızı asla tarafsız yetiştirmediğimizi görebiliyorum. Hakim sesler insanda merak uyandırıyor ve onu sorgulatıyor. insanoğlu kolay olan kavramı kabullenmekte bir numarıdır ve kimsenin bunu bile bile yapmaya hakkı yoktur.

    Çözüm yazımın içinde belirtildi zaten. Ezana ve çana bu devride gerek yoktur. insanlar inançlarını başkalarına empoze etmeden yaşamalıdır. Fakat açıkça belirtmek gerekirki bu konuda hiç bir ümidim yoktur. Çünkü dinler, içlerinde hoşgörü barındırıyorlarsa bu uygulamaları çoktan değitirmiş olurlardı.

    edit: sizi gördüğüme mutlu oldum. düşümcemde yanılmadığımı kanıtlmaya devam edin (hoşgörü) ve eksileyin. umurumda mı sanki?
    23 ...