önceki hayatında beşiktaş'la ilgili çok kötü anılara sahip olduğunu düşündüğüm yazar...
futbolu güzel yapan rakip takımlardır. şakalaşmalar, dalga geçmeler, kızdırmalar... bunlar olmasa ne anlamı kalırdı di mi? biri diğerinin çeyrek yüzyıldır alamadığı kupayla dalga geçer, biri 11 puan farktan yakalayıp şampiyon olduğu takımla, 6-0'larla...
ama saygı sınırlarını aşmadan, hakaret etmeden, çirkefleşmeden, çirkinleşmeden...
efendi gibi "dalga geçemeyen", beşiktaş'la ilgili girdiği her entrysinde en az bir adet hakaret ihtiva eden, "kolpalılar siziii, acımicak, nası geçirdik" gibi mahalle ağzı laf sokmalarla kendini tatmin eden bir yazar...
sözlük mikrosuna indirgersek, her fenerbahçe-beşiktaş maçından sonra sözlükten mesajlaştığım ve tebrikleştiğim fenerbahçeli yazar sayısı hiç de az değil. öyle ki daha önceleri hakarete varmaya başlayan mesajlaşma fasilitesinde girdiğimiz diyalogları "fanatik ama olgun insanlar" gibi; "hocam"lı, "dostum"lu girişlere çevirdik...
ama...
hani fenerbahçe'den bu kadar nefret edilme sebebini "büyüklüğünüze" bağlıyorsunuz ya, alakası yok aslında. aziz yıldırım gibi, senin gibi taraftarlar yüzünden nefret ediyoruz.
kendinizden de camianızdan da nefret ettirecek kadar istisna değilsiniz...
ve siz istisna olamayacak kadar gözü dönmüş taraftarlarınızdan da kulübünüzden de nefret ettiriyorsunuz...
ve bu son satırı okuduğunda "çok da skimdeydi" diyeceğini/dediğini beşiktaşımıza olan sevgim kadar iyi biliyorum...
