1. ilgi alanlarınız çok önemli. Şimdiye kadar bunun üzerinde düşünmemiş olsanız da, şimdi düşünün. Unutmayın, sevdiğiniz bir mesleğiniz olduğunuzda aslında hiçbir zaman gerçek anlamda çalışmak zorunda kalmazsınız. Sırf iş alanı geniş, az mezun veriyor, yükselmesi kolay, çalışma şartları kolay ya da havalı diye bir mesleği seçerseniz ve işinizi severek yapmazsanız başarılı olmanız ne olursa olsun çok zordur. Yatağından zorla kalkan, iş yerine giderken ayakları geri geri giden, zevk almayan bir insan ne kadar zevk alabilir ki? O yüzden kendinize sevdiğiniz şeylerle ilgili bir yön belirleyin. Yaratıcılığı, tasarımı mı seviyorsunuz? Mimarlık, endüstri ürünleri tasarımı, iç mimarlık, grafik ve bu alandaki diğer mesleklerden birini seçebilirsiniz. Evde, okulda, sokakta birçok teknik olaya rasyonel olarak düşünüp kendi çözümünüzü mü getiriyorsunuz? Mühendislikleri inceleyin. insanlarla iyi geçiniyorsunuz, iyi bir dinleyicisiniz ve yardımcı olmayı mı seviyorsunuz? Psikoloji, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Sosyal Hizmetler sizin bölümleriniz olabilir. Kolay aslında, önünüzdeki 4-5 sene akademik anlamda, ondan sonraki hayatınızda akademik veya uygulama anlamında neyle ilgilenmek istiyorsanız, onu seçin. Bence en önemlisi bu.
2. Alanınızı seçtiniz diyelim. Hangi şehir, hangi okul olacak peki? Puanlarınız elinizde olduğuna göre bu yıl mutlaka yerleşmek istiyorsanız bu bir referans olacaktır tabii. Ama bunun dışında da düşünülecek şeyler var. Mesela kabaca ülkedeki üniversiteleri bir sıralamaya koymak anlamsız ve saçma. Her üniversitenin özellikle başarılı olduğu bölümler, alanlar farklıdır. O yüzden seçtiğiniz alana göre okul seçin. En basit yolu tabii ki orada okuyan öğrencilerle görüşmeniz, onlara sorular sormanız olacaktır. En güncel ve dürüst bilgi onlardan gelecektir çünkü. istanbul dışında yaşıyorsanız, şartlar uygunsa Türkiye'de öğrenci olmanın en güzel olduğu yer istanbul'dur bana göre. Korkmayın, çekinmeyin, gelin. Ekonomik anlamda sıkıntılarınız da olsa, birçok arkadaşım var ailesinden çok fazla para alamadığı halde gayet güzel burada yaşayan. Kolay değil, çalışmanız gerekir ama inanın öğrenci olarak çalışma imkanları da çok fazla. istanbul olmuyor, o kadar cesaretli değilim, puanım yetmiyor diyorsanız da diğer şehirlere de yine araştırarak gidin. Hayal kırıklığına uğramamanın tek yolu bu. Kiralar, mekanlar, kültürel etkinlikler ne durumda öğrenin. Evden dışarı çıkmanın anlamsız olduğu bir yerde okumak oldukça üzücü olabiliyor.
3. Herkes tercih döneminde ailesi açısından çok şanslı olamayabiliyor. Yuvasından uçan kuşu kontrol etmek, hayatına yön vermek birçok ailenin yapmaya çalıştığı bir şey. Yine de, ne olursa olsun, kesinlikle tercihlerinizi ailenizin yapmasına izin vermeyin. Önce sizin seçtiğiniz alanı, okulu neden istediğinizi güzellikle anlatın. Olmadı mı? Ortalığı birbirine katın, duygu sömürüsü yapın, ciddi söylüyorum yapın bunu. Yine mi olmadı? Başka büyüklerden yardım isteyin. Amca, dayı, hala, teyze, aile dostu. Mutlaka destek olacak ve ailenizle bu konuda konuşacak birileri çıkar. Kaderinize teslim olmayın.
4. Şayet yüksek bir puanınız varsa dershanenizin rehber öğretmeninin gazına gelip karar vermeyin. Onun için önemli olan prestijli bir bölümün ve üniversitenin dershane reklamlarında yer almasıdır çünkü. Tavsiyeleri dikkate alın, sonra yine araştırın, 2-3 gün düşünün, öyle karar verin.
5. Puanım hayallerime yetecek kadar yüksek gelmedi, ne olacak şimdi diyorsanız, çok net söylüyorum bir sene daha hazırlanın. Kolay olmayacak, sıkılacaksınız belki, arkadaşlarınızı uğurlayacaksınız başka şehirlere, Facebook'ta fotoğraflarını görmeye başlayacaksınız, bunlar olacak. Ama yapabileceğinize inanıyorsanız, bir senenin sonunda isteğiniz bölüm ve şehre kavuşacaksınız, bu seneki puanınıza fark atacaksınız, üstelik geçecek bir sene yahu sonunda nasıl geçtiğini bile anlamamış olacaksınız. Yani bana sorarsanız, kesinlikle ama kesinlikle sırf gitmek için tercih yapmayın.