beşiktaşlı duruşu

entry356 galeri video2
    1.
  1. Geçenlerde kronik çerçevecim Ziya beyde, duvarda asılı hatlara bakarak, "Hangileri eski bunların?" diye sordum.

    Bir ahbabımıza hediye alacağız da.

    Zira yeni hatçılar da var: bol bol yeni, şahsiyetsiz, oldurulmamış, taklit hatlar üreten.

    "şu ikisi eski," dedi kült çerçeveci/kitapçı Ziya bey. "şu ufak olan Beşiktaşlı Nuri'nin. Çok değerli bir hatçıdır."

    Ay! O benim olsun, oldum. Beşiktaşlı ya. Ben de Beşiktaşlıyım ya. "Onu ayırın Ziya bey."

    Beşiktaşlılık mühim bir hadisedir: şöyle bir hadisedir. Ben, Beşiktaş'ta, annemin büyükbabasının yıkılıp yerine apartman dikilmiş evinde otururum.

    Anneannem Beşiktaş'ta (Yıldız'da) doğup büyümüştür. Annesi de. Dedem de. Dedemin babası da. (Annesi Rusya'dan.)

    Benim 'ait' olduğum semttir. Ben natürel olarak Beşiktaşlıyımdır. Beşiktaşlılık zaten, natürel bir olaydır. Zorlama değildir. Olamaz. Olmamıştır.

    Diyelim Fenerbahçe şampiyonluk yüzünü göremiyor diye Galatasaray'a (kazanan'a. başaran'a. Avrupai'ye.) geçen taraftar olayı

    bu, Beşiktaşlılar için söz konusu değildir. Kenan Evren'den başlayarak bu başarı dönmelerinin hazin listesi, zihnimizin kara kutusunda gizlidir.

    Hiçbir Beşiktaşlı dönmez. Döndürülemez.

    Beşiktaşlılık, başarının o statik Te cetveliyle ölçülemez. Beşiktaşlı, Beşiktaşlı'dır. Öyledir. Öyle kalır.

    Sevgilisi/kocası için takım değiştiren kadınlar (vardır öyle bir 'takım') Beşiktaş bünyesinden çıkmaz.

    Beşiktaşlı kadın haysiyetlidir. Hiçbir adam /beraberlik/uyum balesi için takımını feda etmez. Öldür Allah dönmez, döndürülemez.

    Beşiktaşlı, 'arabacı takımı' diye nitelenmesini de, şampiyonluk yüzü görmediği dönemleri de, köşeye itildiği vehmedilen devreleri de; vakar içinde geçirir. iplemez yani Beşiktaşlı, el âlemin fotoğrafını.

    Beşiktaşlı, Beşiktaşlılığı içinde mutludur, huzurludur, tamamdır. Komplekssizdir. Rahattır.

    Çok tuhaf bir Beşiktaşlı kitlesi vardır.

    Ünlülerine bakın: Hikmet Çetin'den Rahmi Koç'a, Hülya Avşar'dan Mümtaz Sosyal'a, Ahmet Necdet Sezer'den, ismet Berkan'a, Adnan Bostancıoğlu'ndan Reha Muhtar'a Yetvart Danzikyan'dan Haziran Düzkan'a, Sedat Ergin'den, Hüsamettin Özkan'a hakikaten nevi şahsına münhasır bir karışımdır.

    Dikensiz gül bahçesi olur mu? Mehmet Gül, Abdullah Çatlı gibi majiskül ve miniskül faşistler de, evet bu takıma gönül vermiştir. Olabilir. Olmuştur yani.

    Ama neresinden baksan enteresan bir karışımdır Beşiktaş. Beşiktaşlılık, bir başkalıktır. Bir halet-i ruhiyedir.

    istanbulluluktur. En istanbulluluktur. Şehrin içinden olma halidir. Kendini olduğu gibi kabul etmektir. Kendini olduğu gibi sunmaktır. Beşiktaşlılık, komplekssiz olma durumudur. Ee, bu da aşağılık kompleksinin ana baba vatanında; az buz bir erdem değildir.

    Şimdi işte Şifo Mehmet'in bu jübileyi yapıyor olması, şerefine düzenlenen maçın tüm gelirini Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na bağışlıyor olması, bunu iLK KEZ bir futbol adamının AKIL EDiYOR olması, bu AKIL ADAM'ın Beşiktaşlı olması, pardon ama, tesadüfi değildir.

    Akılla futbolcunun kesiştiği nadir vakaların, her daim Beşiktaş takımından cereyan etmesi...

    O kadar tesadüfi midir? Olabilir mi? Nedir?

    Paragözlülüğün, postmodern falloşluğun, tırmanıcılığın futbolumuzu, futbolcumuzu kesinkes/yüzde yüz esir aldığı bir zamanda; hırsın, aklın nefes borusunu kesip futbolu dangalaklara terk ettiği bir zamanda, oynadığı futbolda da her daim o nadir nesneyi: aklını, izanını, mantığını konuşturmuş Şifo Mehmet'in giderayak verdiği bu ders; çok anlamlıdır.

    Şifo Mehmet'e helal olsun dememek için, helal süt emmemiş olmak gerekmektedir.

    Şifo Mehmet'in Beşiktaşlı olması, en Beşiktaşlı olması, hep Beşiktaşlı olması (başa dönersek) tesadüfi değildir.

    Beşiktaş, özel ve güzel bir takımdır.

    Beşiktaş; stili olan, üslubu olan, şahsiyeti olan, haysiyeti olan bir takımdır. Renklerin en güzellerinden (siyah ve beyazdan semtlerin en güzelinden, müteşekkildir.

    Şimdi şifo Mehmet'e böyle bir ders verdiği için, böyle bir akıl dersi verdiği için, böyle bir Beşiktaşlılık dersi verdiği için, ne kadar teşekkür etsek azdır.

    Beşiktaş şampiyonluktan, ayrı düşmüş -bir süreliğine- olabilir. Bu Beşiktaşlı'yı çizmez. Umudunu kırmaz. Hop oturup hop kaldırmaz.

    Beşiktaşlı, Beşiktaşlılığını bozmaz, bozdurmaz. Beşiktaş'ı mühim yapan budur. Canı gönülden sevilmesidir. Ruhumuzun en hakiki yerinden. Cidden. Tamam. Başarmayı da biliriz, tuttuğunu koparmayı da, pardon da. Beşiktaşlılık bambaşka bir olaydır: Yeri geldiğinde anlayana.

    Perihan Mağden
    30 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük