biz sıradan vatandaşların 2000li yıllarda bile nasıl ayakta uyutulabildiğinin resmi olan kişi. biz zannediyoruz ki iki ya da üç tv kanalından bi şeyler izleyip iki gazete yazarının köşe yazısını okuyunca duruma vakıf olabiliyoruz. yani kısaca bi bok bildiğimizi, öğrendiğimizi sanıyoruz ama aslında bi şey bildiğimiz yok.
hani şimdi suriye meselelerini konuşuyoruz ya, sanki abd-rusya-ab arasında geçen diyalogları, erdoğanın rusya ziyaretinde kapalı kapılar ardında konuşulanları vs çok biliyormuşuz gibi... hah işte boşuna uğraşmayın gençlik. burada hazır yapılmışı varken onu konuşalım biraz isterseniz.
şimdi üstte girilen entrylere kısaca bir göz gezdiriverin. onlar sizi kesmediyse bir de ekşiye göz atın. baktınız mı? 2009 yılına kadar entryler coşmuş resmen.
- ne var bunda yapprağam, savaş çıktı onu konuşmuşlar işte.
tamam haklısın, daha sadede gelmedim bekle biraz. şimdi dikkatinizi çekmişse tüm bu zibilyon tane entrynin hepsi aynı doğrultuda. hepsi de özetle "saakaşvili kendini bi bok sandı, sürdü yeniçerilerini osetyaya, rusyada çomağı koduydu oturdu yerine saakaşvili. günleri de sayılı zaten, bundan sonra cumhurbaşkanlığını rüyasında görür" minvalinde entryler. kimse alınmasın tabi, ben de o dönem aynı düşüncelere sahiptim. ha bunlar sadece sözlük yazarı derseniz http://www.haberinyeri.ne...inin-sonuclari-27916h.htm "Nihayet, rahatlıkla dile getirebiliriz ki bu savaş, Mihail Saakaşvili’nin kariyerine de noktayı koydu." cümlesine dikkat. şimdi: http://en.wikipedia.org/wiki/Georgia _(country) sağ tarafta ülke ile ilgili bölümde ne yazıyor president kısmında? bizim saakaşvili değil mi lan o?
özet şudur ki: biz her ne kadar iki üç tane kıytırık haber kanalından duyduğumuz her şeye inansak da aslında yaşananlarla bize aktarılanlar arasında ciddi bir kopukluk var. 5 gün savaşları sırasında her birimiz birer savaş muhabiri kesiliyoruz ama gerçekte neler olduğu hakkında fikir edinebileceğimiz savaş sonrası dönemde sosyal medyada doğru dürüst bir veya iki tane bile entry yok. haber kanallarında da ciddi bir habere ya da tartışma programına rastlamış değilim ben bu konuyla ilgili.
zaten mesele de burada ya. gündemi belirleyen insanlar hep belirli kişilerse, ve bu belirli kişilerin söyledikleri haricinde hiç bir şey konuşulmuyorsa, gerçekleri nasıl öğrenebiliriz ki? baksanıza "sözlük" gibi, insanların hür bir şekilde istediği konu hakkında entry girme özgürlüğü olan platformlarda bile insanlar bu konulara sadece ve sadece bu konular gündemdeyken ilgi gösteriyor ve yorum yazıyor. en son entry 2008de girilmiş ve devamı yok.
"ya ne olacaktı, burayı haber kanalı mı sandıydın" diyecek olan arkadaşlara tavsiyem suriyeyle ilgili entrylere şöyle bir göz atmalarıdır. özetle diyorum ki: çok önemli bir maçın ilk 45 dakikasını heyecanla, soluk soluğa izliyoruz ve maçın sonucu hakkında şiddetli bir tartışmaya giriyoruz. fakat devre arası olunca bir el, tvnin kumandasını kapıyor ve bir de bakıyoruz ki maçın sonucu hakkında iddiaya girmiş insanlar huşu içerisinde aşk-ı memnu izliyorlar. maçın sonucu ne olmuş diye merak eden, açıp bakan yok. çünkü aslında biz ne maçın sonucunu, ne de başka bir şeyi öğrenip de faydalanma ya da en azından merakımızı giderme derdinde değiliz. biz sadece tartışmayı seviyoruz o kadar.
