Bendeniz. içmiyorum yani. Sigara da içmiyorum. Pasif içmek çok zevkli. Sigara sağlığımı düşündüğümden de, alkolün o konuyla alakası yok, isteyerek içmiyorum. Eğer Allah nasib eder de çoluğum çocuğum olursa içirtmeyeceğim. Nedenini anlatacağım birazdan ama Allah affetsin benim içim gitmiyor mu sanıyorsunuz lan? Gitmediğim, girmediğim ortam kalmadı. Esrarkeşler, alkolikler, marijuanacılar, iğneciler... aklınıza gelen gelmeyen, belki de sadece duyduğunuz ama ne halt olduğunu bil(e)meyeceğiniz durum ve ortamlarda bulundum. içeyim ben de "cool" olayım, sağa sola sataşayım, dağıtayım diye düşünmek mi! Aslında her şey klişe olacak ama çocukluğumla alakalı. Sene 1996. 6-7 yaşında varım yokum. Köye gideceğiz, haykırıyoruz kuzenimle; babam ve amcama, noolurr bizi de alın bırakmayın burada, diye. Tam köy yolu. Bilirsiniz eskileri. Taşlar dökülmüş, üstüne zift. Asfalt yok. Arabayla giderken taşlar kapılara ve en önemlisi camlara çarpıyor 70-80 km'yi geçerseniz. Hâl bu olunca, biz veletler olarak tırsıyoruz. işte giderken, şoför babamla yanındaki amcam kafa olmuşlar. Kaçıncı bira şişelerinde olduklarını sayamaz olduk, oturup 1000'e kadar bile saysak şaşırmayacak 2. sınıf öğrencileri olarak. Ve, beklenen gerçekleşti. 9 takla trafik kazası. Maalesef, acı bir gerçek. Amca baygın, baba ise nerdeyse hasarsız, ben, abim ve kuzen delik deşiğiz camlarla. Çok detay var ama asıl noktaya geleceğim. Ben, kulak içi işitme cihazı kullanıyorum, 10 yaşımdan beri. 10 yaşımdayken %10 filandı ama şimdi %30. Sebebi de bilinemiyor gerçi ama, atlattığım en büyük kaza bu, ağır ateşli hastalıklarımdan sonra. Şimdi, dudaklarım ve nefsim kana kana, bu kadar içmeyi isterken, içerek "kendime" ve "yaşadıklarıma" ihanet etmiş olmaz mıyım? Kazaların kıyaslanması adice bir şey ama kaç insan, el bebek gül bebek yaşayan kaç insan, yaşadığım badirelerin yüzde kaçını yaşamıştır? Allah düşmanıma vermesin diyeceğim şeyler yaşadım ben. Ama en az bir 5-10 yıl daha tutmayı hedefliyorum kendimi. Hayatımın dibini gördüm birçok kere ama Allah daha da düşürmesin, beni de, kimseyi de.
