duvarların üstünde dikenli teller
yaram çok derinde görmezki eller
sensiz sevilmez şu açan güller
günlere küskünüm senin yüzünden
dört duvar içine esmiyor yeller
tatlıyı acıyı ayırmaz diller
bir türlü kelepçeden kurtulmaz eller
kelepçelere küskünüm senin yüzünden
burada hasret çöker şu deli gönlüme
kahredip ağlarım ben giden ömrüme
karışır geceler gündüzlerime
gündüzlere küskünüm senin yüzünden
döküldü saçlarım artık bedenim yorgun
benim yediğim darbe çok büyük vurgun
gözlerim dolgun, yüreğim kırgın
kırgınım can dosta, can yoldaşa senin yüzünden.