üniversite de tek dersi kalmış bir arkadaşım vardı kulakları çınlasın.
ismini vermeyeceğim bir üniversitede 1. sınıftaki tarih hocası ile kürt-türk konusunda tartışmışlardı zamanında, hoca kürt asıllı olduğu için taktı tabi 4 sene boyunca buna.
ne kadar çalışırsa çalışsın 100'lük kağıt verirse versin geçirmiyordu, hatta dilekçe filan da verdik ama nafile..
sınavda adını okuyup zaten kaldın boşuna girmene gerek yok diyecek kadar büyütmüş aklında olayı.
neyse, dedik abi tek derste verirsin onda da bırakıp 1 senene mal olamaz ya derken, ilk sene bıraktı. şubat döneminde tekrar girdi yine kaldı.
kpss puanını kullanamıyor, diploma olmadığı için işine gücüne de bakamıyordu askerlik desen mezun olmadan o işe de kalkışamıyordu.
en son gittik araba kiraladık. karısını, aynı üniversiteye giden çocuğunu, lisedeki kızını takip ettik nereye girerler nereye çıkarlar, kendisini de takip ettik 1 hafta boyunca.
en son tek ders sınavından önce odasına gittik, "1 seneme mal oldun hiçbir şey yapamaz oldum, ne kpss ne askerlik ne iş ne güç, karın şu plakalı arabayı kullanıyor, oğlun şu bölümde, kızın şu lisede şu cafelere takılıyor, sen benim hayatımı eğer bir sene daha karartırsan ben de senin hayatını karartırım." dedi ve çıktık, neyse sınava girdi adını soyadını yazdı çıktı, 1 hafta sonra transkript'de; dersi "aa" olarak girdi malum hoca.
demem o ki, işi bu raddeye getirebilecek kadar şerefsiz olabiliyorlar, önde gitmeyeceksin arkada da kalmayacaksın üniversite öğrencisi olmanın temel prensibi budur.