9.
-
sözlükte heyecan yaratmak için kullanıldığını düşündüğüm bir başlıktır.
nasıl alevi yoktur demişlerse zamanın da şimdi
de kürt yoktur u yapıştırmış insanlar diline.
Varlığı yokluğu beni ilgilendirmemekle birlikte bulunduğu coğrafyaya faydalı ne kattığı, ne
tür bir kültür geliştirdiği önemlidir benim için.
ben kürt değilim ancak bu milletin olmadığını söyleyecek kadar faşizan duygularım olmadı.
(kalin: Kürt yoktur, olmamıştır, uydurma bir millettir) demek aynı zamanda biraz cehalet göstergesi.
Kürt halkından mevcut terörden dolayı nefret etmek ile bir milleti yok saymak arasında ki farkı bilmek gerek.
kaynak istiyorsan o kadar çok var ki google da görebilirsiniz. ( Ayrıca terörü finanse edenleri unutmamak gerekir)
1340 yılında yazılmış olan Nezhetü l Kulub isimli eserde (Kürdistan vilayetine dair bilgiler yer almakta, vilayetin
sınırları Arap Irak'ı, Huzistan, Pers Irak'ı, Azerbaycan ve Diyarbakır olarak verilmiştir.(Özoğlu, Hakan (2004). Kurdish
notables and the Ottoman state: evolving identities, competing loyalties, and shifting boundaries. SUNY Press.)
( milletvekili olup bunu söyleyebilmek de ne kadar cahil bir tohum
olduğumuzu gösteren örneklerden biridir.)
Orta Doğu'da Kürtlerin tarih boyunca yaşadığı coğrafî ve etnik bölge için kullanılan Kürdistan terimine ilk kez
Selçuklular döneminde rastlanır (Limbert, John (1968). "The Origins and Appearance of the Kurds in Pre-Islamic Iran". Iranian
Studies 1 (2): 41-51.)- (Nezan, Kendal. "Who are the Kurds?". Paris Kürt Enstitüsü. 26 Şubat 2009
12. yüzyıldan itibaren (gbkz: Selçuklular), kendi hâkimiyetlerinde olan, bugün güney (gbkz: Kürdistan) olarak görülen ve o dönemde
bir yönetim birimi olan bölgeyi Kürdistan olarak anmaya başlamışlar ve bilinen literatürde ilk kez Kürdistan terimini kullananlar da
onlar olmuşlardır.