karşıyaka'mız ıssız kuytu köşelerdeyken karşı tarafta rakı sofralarında halimizle kendilerince t.şak geçen, sonradan kapanan voleybol, basketbol şubelerinin maçlarında ''üçüncü lig çiçeği'' gibi pankartlar açan, kulübü günlük başarılar adına sattıkları için rezilleri oynayan, sattıkları kulübün borçlarını devlet ödemiyor diye ağlaşan sonrada isyan marşı gibi abukluklara bel bağlayan taraftarlara sahip kulüp. kulübünüz satılırken nerdeydiniz? ozaman niye isyan etmediniz?.
son sorumda bazı karşıyaka taraftarlarına. kulübünüz zor durumdayken, çarşı girişine bu zor durumdan kurtulmak için yardım sandıkları konulurken ve bu sırada karşıdakiler size ''dilenci'' derken onlar sizin ıssız kuytu köşelerden dönmenizi bekliyor muydu?
unutmayın biz kulübümüzü en zor gününde satmadığımız için 35 buçuguz, bize dilenci diyenlere inat ayağa kalkabildiğimiz için 35 buçuğuz, kulübümüzün, armamızın degerini çok iyi bildiğimiz için 35 buçuğuz. o yüzden kıskanılıyoruz.
ararım sorarım
ararım seni her yerde
sorarım ıssız kuytu köşelerde
karımız nerde
