duygusallıktan, ağlaklıktan, yapış yapış romantizmden nefret eden, her kadın ve erkeğin de nefret ettiğini bilen, duygulu olmakla duygu sahibi olmakla duygusallığın ayrımını hem hayatında hem ilişkilerinde hem yazılarında yapmış adamdır. cinsellik dolu yazılarımda bile sadece cinsellik yoktur bilen bilir, alt metin okuyan anlar ne demek istediğimi, anlamamış gibi davranan da anlar ama herkes kendi kadar, çapı kadar, hayattan, duygudan, aşktan, ironiden çaktığı kadar algılar, yaşar, yazar. yoksa o arkadaşlarla benim hissettiklerim birebir aynıdır. ama bir şey hissetmeyi zayıflık, hissetmemiş gibi davranmayı güçlü olmak sananlar; acımaya bile tenezzül etmeyeceğim kadar acz içindedir. insan yaradılışında var olan şeyleri, başta kalbindekileri inkar ediyorsa ona kimsenin diyecek sözü yoktur.