maksim gorki

entry133 galeri
    57.
  1. küçük burjuva ideolojisinin eleştirisi isimli eseri günümüze ışık tutan yazar.

    --spoiler--

    (...) Küçük-burjuva şeride son derece benzer. Küçük-burjuva bir parazittir, bir asalaktır. Başkalarının usarelerini emerek geçinir. Küçük-burjuvanın da tıpkı şerit gibi, şaşılacak bir yaşama yeteneği vardır. Hızlı üremek gücüne sahiptir. Her çevreye pek kolay uyar.
    Her küçük-burjuvanın temel özelliği kendisinin "bir tek", "eşsiz" olduğuna inanmasıdır. Bu yüzden o, her törende bulunur. "Bütün düğünlerde nişanlı, bütün cenazelerde ölü" olan odur. Devletin ve toplumun kendisi ile birazçık ilgilenmelerini, kendisine "insanca" muamele edilmesini ister. Duygularını anlatmakta özgür, komşunun usareleriyle geçinmekte yine tam bir özgürlük sahibi olmak başlıca sorunudur...
    Biliyoruz ki, küçük-burjuva bütün düşünceleri ve bütün duyguları ile tamamiyle bireycidir. Küçük-burjuvanın başka türlü olmak elinden gelmez. Çünkü, küçük-burjuvanın bireyciliği burjuva toplumunun asıl temelini oluşturan "kutsal özel mülkiyet kurumu"na dayanır. Her küçük-burjuva felsefesinin hedefi, insanları, "özgürlük, eşitlik ve kardeşlik" yoluna, "sınıflar arasındaki saf işbirliği" yoluna götürebilecek biricik temel olarak bu "kutsal özel mülkiyet kurumu"nu güçlendirmek ve haklı göstermektir...

    (...)Yaşamın çıtlıklarına sinirlenen, öfkelenen kimselerdeki heyecanlar ise, bilincin gelişmesini durdurur, karartır. Ama bu kimsenin "bilincin varlığı çoktan geçtiğini" düşünmelerine engel olmaz. Böyle bir ruh hali insan ile gerçek arasındaki ayrılığı daha da derinleştirir, insanı anarşist haline getirir, ona şu anlamsız kötü şeyleri söyletir:
    "Onbeş yıldan beri yaşam benimle kedi fare ile oynar gibi oynuyor. Şimdi bütün öğretim yapanlardan nefret ediyorum. Ben onlardan daha zekiyim. Kendimi hiç düşünmeden, bunları cephede elde silah savunduğuma acıyorum."
    "Kendisi uğrunda" giriştiği kısır mücadelede daha şimdiden vahşi hale gelmiş bir insanın çığlığı bu.
    Kapitalist rejim, insanları, zulmedenler-zulüm görenler, uzlaştırılması mümkün olmayanı uzlaştıranlar diye bölümlere ayırır. Kaldı ki, ispat edilen bu itiraz edilmez şeyi anımsatmaya bile gerek yok. Yine de, anımsatmak ister. Çünkü, yaşamda çabucak rahat bir mevki sahibi olmak isteyen bir çok genç bu acelenin kendilerini geçmişe doğru sürüklediğini belki de anlamıyorlar. Yine anlamıyorlar ki, sürüklendikleri geçmiş kanlı bir cambazhane sahnesidir, kapitalist gerçek bu kanlı meydanda bütün revasızlığı ile gemi iyice azıya almıştır, hümanistler ve arabulucular, uzlaştırıcılar bu kanlı meydanda insanın içini titreten birer soytarı rolü oynarlar...
    Biliyoruz ki, burjuvazi, kişi üzerinde devamlı ve çeşitli etkiler yaparak, mesleği toplumsal karşıtlıkları uzlaştırmaktan ibaret olan bir insan tipi yaratır.
    Bunlar "Hayvanları Koruma Derneği"nin eylemli birer üyesi olabilir, uygar Avrupa şehirlerinin sokaklarında işçilere sopa atan polisi hiç ilgisiz seyredebilirler. Canlı hayvan kesip biçerek fizyoloji deneyleri yapılmasına itiraz edebilir, tavşanların, köpek yavrularının, kobayların yaşamlarını savunabilir, ama aynı zamanda da, milyonlarca insanın ölümüne neden olan emperyalist savaşların kaçınılmaz oluşunu, kapitalist devletlerin vahşi sömürge politikalarını haklı gösterebilirler... Genellikle "hem iyiliğe, hem kötülüğe karşı aynı yüzkızartıcı ilgisizliği" gösterirler, ama bankerlerin gazeteler ile işbirliği yapıp, herhangi bir "iyiliği", örneğin faşizmi salık verir, herhangi bir "kötülüğü", örneğin komünizmi suçlayabilirler...


    [Maksim Gorki, Küçük-Burjuva ideolojisinin Eleştirisi]

    --spoiler--
    0 ...