eğitimin yargı gibi bağımsız olması gerektiği ve bu alanla ilgili kurum, kuruluş, bakanlık gibi yerlere eğitimci olmayan kişilerinin asla ve kat'a getirilmemesi gerektiği düşüncelerimi (ütopik evet) doruk noktasına taşıyan bakan.
geçenlerde bir sitede bu şahsın 2013'teki kpss alan sınavı hakkındaki planlarını okudum. eğer yapılan haber gerçekse ciddi bir sorun doğuyor. sevgili dinçer diyor ki, ilgili dersin nasıl öğretileceği konusunda da sorular soracağız. buraya random girmem lazım: asdfghjkasdfghjsdfghjk
bunca senelik eğitim hayatımın hiçbir kademesinde "şu ders şöyle öğretilir" diye bir yargıyla karşılaşmadım ben. öğretim yöntem ve teknikleri dersinde öğretilen ilk şey ilkelerdir ve bu ilkelerden biri der ki "her öğrencinin öğrenme hızı, yöntemi farklıdır." öğretmenler sınıflarındaki her öğrencinin öğrenebilmesini mümkün kılmak için farklı yöntem ve teknikler kullanmalıdır, bol materyal bulundurmalıdır. e sen şimdi sırf soru sormuş olmak uğruna, yanlış olduğunu anlayabilmek için okuma yazma bilmenin yeterli olduğu
"x dersinin y konusunu işlerken ne yapılmalıdır?
a) not tutturulmalı
b) öğrenci öğretmeni dikkatle dinlemeli
c) dersi planlayarak, farklı yöntemler ve bol materyal kullanmalı
d) öğrenciye sunum yaptırılmalı
e) ödev vererek konuyu önceden öğrenmeleri sağlanmalı"
falan gibi saçma sapan sorular soracaksan bu soru neyi ölçüyor demezler mi?
bir de aynı sınavda gk-gy-eğitimden toplam 200 soru, alanla ilgili 40 soru olacakmış ve 200 sorudan elde edilen puanın %50'si, 40 sorudan elde edilen puanın da %50'si alınarak kpss puanı hesaplanacakmış. çok adaletli gerçekten.
bunu kullanmaktan nefret ediyorum ama: oğlum bak git