o tarihler arasında memleketimde yani samsunda olmam nedeniyle doğrudan gözlemlediğim felakettir. KPSS sınavına sel felaketine maruz kalmış canik imkb anadolu lisesinde girdim ayrıca onu belirteyim.
Şimdi sel ve hatalar hakkında inşaat mühendisi olmasam da gemi inşaatı ve makineleri mühendisi olarak yani akışkanların gücünü, kudretini bir inşaatçıdan daha iyi bilen biri olarak Samsun'a nasıl tecavüz edildiğini ve bu tecavüzün de onlarca insanın canına nasıl göz göre göre mal olduğundan bahsedelim.
1) Samsunla alakalı hemen hemen her girdimde tramvay hattının saçmalığından bahsetmiştim. Şehri ortadan ikiye duvarlarla bölen tramvay hattı. Bu hat canikten geçmiyor ama atakumdan geçiyor. Geçen yıl dere olmayan yerlerde bile biraz fazla yağan yağmur nedeniyle atakumda sel baskınlarının yaşanmasının nedenidir bu tramvay hattı. suyun atakum ve türkiş'i boydan boya kesen duvarlar yüzünden akamaması, yolunu bulduğu yerlerde ise bir akarsuyu andırırcasına çoşkulu akması. Nitekim atakumda oturan amcaoğlumun arabası apartmanlarındaki garajlarında su baskını yüzünden pert olmuştur. Bu tramvay hattı da karadeniz için normal sayılabilecek azıcık bir sağanakta çamurla kaplanıp seferlerin aksaması da başka bir meseledir. Yaptım oldu bana ne mantalitesinin bilmem kaç dönemlik belediye başkanının yani yusuf ziya denen herifin işidir bu!
2) Aynı yusuf ziya denen herif, habertürkte sel felaketi hakkında ihmal iddiaları üzerine sunucuyu azarlamış ve dereyatağına yapılan toki konutlarını su basmasını "semavi yağmur"a bağlamıştır.
Halbuki mert ırmağı ve kolları rant amaçlı bilinçli olarak yatağı daraltılarak etrafına samsun'un ihtiyacı olmayan, 19 mayıs ilçesi tarafına zaten büyümüş şehri lüzumsuz yere çarşamba tarafına büyütmeye çalışılması için kentsel dönüşüm teranesiyle dikilen binalarla daraltılmıştır. dünya 12 milyar yıl yaşındadır. Anadolu son buzul çağını görmemiştir. Yani anadolu'da akan ırmakların bir kısmı yeryüzünün en eski ırmaklarıdır. Bu ırmaklar binlerce yılda o yatakları oluşturmuşlardır. 20-30 yıllık şehircilik anlayışıyla binlerce yıllık dengeyi bozup "biz oraları ıslah ettik demek" bilimdışıdır, art niyetliliktir şerefsizliktir.
3) Irmak üzerine yapılan köprüler gerek samsun merkezde, gerekse yakakent ilçesinde aptalca yapıldıkları için ırmakların taşıdığı ağaçlarla tıkanmaya neden olmuş o köprüler olmasa sel basmayacak alanlara sel bastırmıştır ki bu köprüler yüzünden 100 yıldan beri bizde olan ve dere kenarında olan, arazimize tamı tamına 50 yıldan sonra sel bastırmıştır. Bundan 50 yıl önceki dedemler zamanındaki sel ise dedemlerin eski evine kadar ulaşamamış çünkü köylü akıllı ama doğanın ne olduğunu bilen dedemler 50 dönümlük arazinin dereye en uzak tarafına ev yapmıştır. Lakin karadeniz otoyoluyla ırmağın üzerine yapılan yeni köprü sağolsun bilmem kaç yüz metre ötedeki dedemlerin eski ahşap evine bile su bastırmıştır. Allahtan yıllardan beri kullanılmıyor da bir kayıp yok!
4) Toki konutlarına gelelim. Samsunda yağmur yağar, yağdığı zaman tam yağar. etrafta dere mere de olmasına gerek yok zemin seviyesi altındaki adam gibi gideri olmayan garajlar enazından yılda bir kere bilek hizasına kadar su dolar, aynı yağmurda kimi garajlara dize kadar! Hatta samsunda yusuf ziyanın 3 dönemdir (daha da fazla olabilir) belediye başkanlığı yaptığı şehirde altyapı o kadar kötüdür ki kimi zaman 4. kattaki binaların tuvaletlerinden, lavabolarından yoğun yağmurlu günlerde terste lağım suyu taşar. Sen böyle bir şehirde dere kenarı olmasa bile zemin seviyesinin bilmem kaç metre altındaki noktalara imar izni veremezsin arkadaş! Bir de ırmak kenarındaki apartman olursa bu!
5) Samsunda eskiden boklu dere olarak geçen, sonrasında yusuf ziyanın süper yol projelerinden biriyle barış bulvarına dönüştürülen (dere üzerine bulvar... ee tabi kolayı varken niye zorunu seçsin yusuf efendi) bulvar birkaç yıl önceki sel baskınında yok olmuştu. yok olmuştu derken abartmıyorum, harbi harbi yok olmuştu, Boklu dere kendisinin olanı geri almıştı. o yolun öyle olacağını samsunu iyi kötü bilen herkes biliyordu. Nitekim Yusuf efendi yolu tekrardan yaptı, biraz daha güçlendirdi aklı sıra oraları ıslah etti (yersen) üç-beş yıl sonra da daha sert bir yağmurda o bulvar yine hakkın rahmetine kavuşur.
6) Samsunda dere yatağına yapılan evler toki ile veya canik ile sınırlı değil. AKP iktidarıyla inşaattan rant kazanma hevesiyle Samsun'un her boş yerine ev doldurdu özel teşebbüslerde. Baruthane yani atakum tarafında dere yatağı üzerinde en az 10 tane kocaman apartman sayabilirim. birkaç yıl sonraki yağmurda onlara da bir güzel sel basar.
7) Hadi AKP ve yandaşları yaptıkları binaları vatandaşa kakalıyor sonrasında da sorumlulukları iktidar gücüyle bitiyor da. lakin Lovelet Avmye ne demeli! AKPli aklının bir başka zekasızlığı. Lovelet avm proje aşamasındayken projeyi incelemiştim az da olsa ve ilk tepkim burayı sel almasa da su basardı. Nitekim AKPli işadamı kendi malını bile düşünmeden "aman yav sel gelmez" mantığıyla suyun dibine batırdı.
Bu sel hakkında daha çok şey yazılabilir. Hatta yazalım sonuncusunu da. Eski havaalnının oraya toki binalar dikti! Havaalanının kapatılmasının bir nedeni de heyelan bölgesi olmasıydı, birisi yanlışını görüp havaalanını tek pervaneli uçaklara bile kapatırken AKP iktidarı onlarca katlı binalara açtı. Yağmur, deprem vs oradaki binalar da hakkın rahmetine kavuşur. Ağzından yel alsın demeyin. Yel almaz. Fizik kurallarına uymazsanız yel sizi de uçurur, binanınızı da yıkar, geminizi de batırır!
