--spoiler--
son sahne de tenis topu olmadan tenis oynamaya çalışan pandomimciler ile filme son noktayı koymaktadır
izleyici cinayetin arkasındaki sırları (veya cinayetin gerçekleşip gerçekleşmediğini) asla öğrenemez. Aslında film gerçeklik ve onu nasıl algılandığıyla ilgilidir. Bu bakış açısı filmin en ünlü sahnelerinden biri olan final sahnesinde vurgulanır. Sahnede iki pandomim sanatçısı tenis maçı yapıyordur bu sırada Antonioni' nin kamerası, olmayan tenis topunu takip eder ve yine topun sesi duyulur. Fotoğrafçı bir süre maçı takip ettikten sonra tenis maçının gerçekliğine girer. Korttan dışarı fırlayan topu iki oyuncuya geri atar. Sonra onun tekrar maçı takip ettiği görülür, ancak izleyici maçı artık göremez, sadece ileri geri giden topun sesini duyulmaya devam eder. En sonunda gerçekliğin başka bir versiyonu yaratılır, Hemmings parkın yeşil çimlerinde tamamen yalnız bir şekilde durmaktadır sonra aniden kaybolur, yönetmen Antonioni tarafından ortadan kaldırılmıştır.
--spoiler--
bir kadının çıplak olarak gösterildiği ilk ingiliz filmidir.
Antonioni'nin Jane rolü için ilk tercihi isveçli oyuncu Eva-Britt Strandberg idi, ancak oyuncuyu MGM patronları istemediği için rol Vanessa Redgrave'e gitmiştir.