Aslında doğru olmayan önermedir. Çünkü dil, insanların kullanımına göre değişir. Eğer bir gün 70.000.000 kişi de "gelmeyeceğim" yerine "gelmicem" derse, dilin kuralları buna göre değişir. Dediğim şu ki; dil yukarıdan inme bir şey değil, halktan gelen bir şeydir. Sadece, dil bilimcilerimiz halka bakarak dildeki bazı kuralları keşfetmişlerdir * Bizim doğru dediğimiz "Gelmeyeceğim" istanbul Türkçesi için doğrudur. Ama her yerel toplumda bu kurallar değişir. Bana sorarsanız, bence de okunduğu gibi yazılmamalıdır. Çünkü devletin tek bir dili, tek bir ağzı vardır. Ve halka da yayılan bu olmalıdır. Halk da bunu konuşmalıdır ki herkes anlaşsın. Bu bir ayrımcılık veya baskıcılık değil, bir gereksinimdir. Çünkü Anadolu ve Trakya'da birbirinden farklı onlarca yerel ağız var. Peki var mı hepsini birden anlayabilen? işte bu yüzden, marketten ekmek alabilmek için, ortak bir dilde buluşmamız gerekir. Mesela, benim baba yönünden sülalem Dağıstan göçmenidir. Azerice'ye yakın bir Türkçe kullanıyorlar. Biz köyümüze gittiğimizde babam bu dili konuşuyor. Ama şehirde, istanbul ağzıyla konuşuyor. Çünkü şehirde kürt kökenliler de var, bizim gibi çerkes kökenliler de var, laz kökenliler de. Hepsinin ağzı farklı. Ve hiçbirimiz diğerlerinin yerel ağızlarını anlamıyoruz. O yüzden, türkçe'deki kurallara sadık kalınmalı, bu kurallar korunmalıdır.