filistinli 15 yaşındaki bir kız ne kadar hür iradesiyle müslümansa, israilli 15 yaşındaki bir kız o kadar hür iradesiyle yahudi, isveçli bir kız o kadar hür iradesiyle hıristiyandır. geçin şimdi belli bir yaşa gelince araştırır öğrenir geyiğini. kaçınız elinize alıp da bir incil ya da tevrat okudunuz? hadi bunları geçtim müslümanım diyenlerin % kaçı kuran'ın türkçe mealini baştan sona okudu? beş vakit namazlarda hadi olmadı cuma namazında okuduğunuz, imama uyduğunuz surelerde ne dendiğini kaçınız biliyorsunuz da hür iradenizle müslüman oluyorsunuz? beyne yerleştirilen en ufak bir dogmanın dahi kırılmasının ne kadar zor olduğu ortadayken on küsür yıl kafaya işlenmiş toplum hayatının hemen hemen her alanında var olan dini değiştirmenin ne kadar zor olduğunu bir düşünün bakalım. bizim fatma 15 yaşında ve müslüman. peki israilli ve isveçli kızın suçu ne? sen müslüman halinle açıp kuran okumamışken diğer iki kızı kuran'ı okuyup araştırmadı diye nasıl suçlayabilirsin? hadi okudu diyelim ve mantıklı da gelsin. bizim fatma hiçbir emek sarfetmezken o diğer iki kız din değiştirme travması yaşayacak ki hayatta yaşanabilecek en zor süreçtir zannımca. e nerde kaldı adalet kavramı? o iki kızı yıllarca inandırıldığı dogmalardan kurtulamadı diye nasıl suçlayabiliriz ki? senin dinini değiştirmen ne kadar zorsa onlarınki de o kadar zor. neyse konu çok saptı. evet sonuna kadar haklı bir önermedir. şu an 75 milyon nüfusumuz varsa ve bunun 70 milyonu müslümanım diyorsa emin olun ki bu 70 milyon hıristiyan bir ülkede doğsaydı en fazla 70 bini (binde bir) geri müslümanlığa dönerdi. (o da en iyimser tahmin. daha azı olur çoğu olmaz.)
e şimdi müslüman olduğumuz için bu 70 milyon cennete girecek, isveçliler yahudiler sonsuza kadar cehennem azabı çekecek. bir daha sormak gerekiyor şimdi: e nerde kaldı adalet kavramı?
not: elhamdülillah müslümanım.