insanın bazı küçük şeyler için olağan dışı üşengeçlikler hissettiği zamanlar olur. işte buda bu üşengeçliklerin başında gelir bazı kişiler için. Sabah alelacele evden çıkarsınız ya okula ya işe ya da bir yerlere yetişme derdiniz vardır. iş acele, zaman darsa, bu çıkışta kimi zaman bazı önemli şeyleri nadiren de olsa unutturabiliyor insana. Boş bir zamanımda düz bir arazide hiç durmadan 3-5 km koş desinler hiç üşenmem koşarım. ama istersem evimin kapısında olayım aşağıya indiğimde telefonumu evde unuttuğumu fark ettiğim an acayip sinirlerim bozuluyor. Geri dönmek, cepte anahtar aramak, kapıyı açmak ve en kötüsü ayakkabı bağını çözmek, unutulan şeyi evden aldıktan aynı sonra sinir bozucu işlemleri tersten yapmak. Basit ama kimi zaman büyük bir şeyi yapmaktan daha büyük bir üşengeçlik veriyor insana. Mesela benim gibiler vardır; ihtiyacım olmayacağını bilsem de ekmek almaya giderken bile, telefonum ve cüzdanımı mutlaka kotumun arkasındaki o iki cepte hissetmeliyim, Bir çeşit güven duygusu beklide.