fransız etnoloji bilgini, yapısalcılık (structuralisme) kuramının öncüsüdür. özgün buluşları ile bütün insan bilimlerini etkisi altına almış yaman bir düşünür olarak bütün uygar ülkelerde tanınır da, yazık ki, bizde adını bilen çok azdır.
ünlü bilgin, genel kanıya karşı gelerek, yazının bulunması olayını küçümser... "insanoğlu," diyor bir incelemesinde, "en büyük iki buluşu olan tarım ve hayvanın evcilleştirilmesini yazıdan önce gerçekleştirmiştir." bununla da kalmaz lévy-strauss, yazının, yönetenlerin çıkarından yana, halka karşı bir rol oynamış olduğunu da ileri sürer. yazı uzun bir süre sadece yukarı katlarda bulunanlara, soylulara, yöneticilere, zenginlere özgü bir ayrıcalık olarak kalmıştır; bununla kalsa iyi, yazıyı bilenler, yazı bilmeyen halkı onunla korkutmuşlar, kitabı onların burunlarına burunlarına sokarak cezalar vermişler, "burada ne yazdığını biliyor musunuz?" diyerek yazı bilmeyenlerin ödlerini koparmışlardır. bu yüzden olduğu kuşkusuz, yine lévy-strauss'un anlattığına göre, ilkel bir kabilede, yazı yazmayı öğrendi diye kralı halk alaşağı etmiş, ya da öldürmüş... adamlar bunca ürkmüşler yazıdan.
