savunma mekanizmaları

entry42 galeri video1
    20.
  1. uyum mekanizmaları da denir. birey kaygı veren bir durumla karşılaştığında benliğini bu şekilde savunmaya çalışır. bilinçsiz yapılırlar ve sık kullanılmaları akıl sağlığı açısından zararlıdır.
    belli başlı savunma mekanizmaları:

    bastırma (unutma): en temel savunma mekanizmasıdır. egoyu rahatsız eden duygular, dürtüler bilinç altında itilir ve orada tutulur.
    örnek: dişçiden korkan bir kişinin o gün ki dişçi randevusunu unutması.

    yadsıma (inkar): yaşanılan acı gerçekleri inkar edip yerine kabul edilebilir gerçekler koyma.
    örnek: kanser hastası olduğunu öğrenen birinin teşhisi hatalı bulması.

    mantığa bürüme (akla uydurma, bahane bulma, rasyonalizasyon): egoyu rahatsız eden durumlardan kurtulmak için akla yatan nedenler bulma, kendini halı çıkarma.
    örnek: ps te yenilen gencin kol bozuk demesi.

    polyannacılık (tatlı limon): tecrübe edilen kötü durumlardan iyi bir yan bulup çıkarma.
    örneğin: trafik kazası geçiren bir gencin -tamam yaralandım ama en azından ölmedim- demesi.

    yansıtma (başkalarını suçlama):
    a) bireyin küçük düşürücü davranışların nedenini başka birşeye aktarması.
    örnek: kpss yi kazanamadım çünkü dershane kötüydü.
    b)kendinde var olan kabul edilmeyen dürtü ve isteklerin başkalarında var olduğunu söylemek.
    örnek: bir arkadaşım uyuşturucu denemek istiyormuş, ne kötü.

    ödünleme (telafi): bir alandaki başarısızlığın başka bir başarıyla giderilmeye çalışılması.
    örnek: yakışıklı değilim ama kariyer yaptım.

    karşıt tepki geliştirme (güdüleri çarpıtma): bireyin hissettiğinin tersi davranışlarda bulunması.
    örnek: hiç sevmediği bir kıza -ay canım saçın ne güzel olmuş- demek.

    yüceltme: fizyolojik dürtülerin neden olduğu arzuları doyurmak için sanatsal, sportif veya estetik davranışlara yönelme.
    örnek: saldırgan birinin ünlü bir boksör olması.

    gerileme (çocuksu davranışlar): bireyin sıkıntılı durumlar karşısında gelişim düzeyinin altında davranışlar sergilemesi.
    örnek: beş yaşında çocuğun kardeşi olunca altını ıslatmaya başlaması.

    özdeşim kurma (özdeşleşme): bireyin belli bir kişi yada toplulukla özdeşleşmesi.
    örnek: polat alemdar gibi giyinmek.
    örnek: futbol takımı kazanınca sevinmek.

    yer yön değiştirme: saldırganlık dürtüsünün asıl hedef yerine, daha güçsüz bir hedefe yöneltilmesi.
    örnek: patronundan azar işiten adamın evde karısını dövmesi.

    çarpıtma: bireyin olayları işine geldiği gibi anlayıp değerlendirmesi.
    örnek: fakir olduğum için hoca düşük not verdi.

    hayal kurma (düşleme, fantezi kurma): bireyin doyuramadığı arzularını hayallerde yaşaması.
    örnek: aç tavuk kendini buğday ambarında sanır.

    bedenleştirme (organlaştırma): yaşanılan sıkıntıların bedende işlevsel bozukluklara yol açması.
    örnek: stresten mide ağrıması.

    diğerkamlık (özgecilik): bireyin kendini başkalarına adaması.
    örnek: evlatlarım yesin, ben yemesem de olur.

    ketlenme: egonun herhangi sarsıcı bir durum karşısında bazı işlevleri durdurması. şoka girmek.
    örnek: sevdiği birini kaybettiğini öğrenen bireyin hiçbir şey hissedememesi.

    entellektüelleştirme (düşünselleştirme): bireyin yoğun olarak yaşadığı doyurulamayan güdüsünü bilimsel, akademik, sosyolojik boyutlarıyla değerlendirmesi.
    örnek: çocuk sahibi olamayan bireyin babalar gününü kapitalist bulması.

    dışsallaştırma: bireyin kendinden kaynaklanan başarısızlıkları kendinden başka bir şeye bağlaması.
    !yansıtmadan farkı; birey bu dış etkenlerin değiştirilemeyeceğine inanır.
    örnek: böye şeyler gelir hep beni bulur.

    yapma-bozma: olumsuz düşünceyi değiştirmek için yapılan ritüeller.
    örnek: akla kötü şey gelince tahtaya vurmak, dilini ısırmak.
    0 ...