üyesi olmadığım birliktir. yalnız suriye konusunda ülkücülerin ne düşündüğünü pekala söyleyebilirim.
evvela, olayın öncesinde, mhp ve yetkili kurulları, akp'nin suriye politikasının yanlış olduğunu defaatle dile getirmişlerdir. tbmm arşivlerinden ulaşabilirsiniz.
sonrasında gelişen olaylarda, özellik jetimizin düşürülmesi konusunda, öncelikle hükümetin değerlendirmesi beklenmiş ve başbakanın yaptığı davete icabet edilmiştir.
tuğrul türkeş, sorumlu genel başkan yardımcısı olarak, mhp'nin türk devletinin açıklamalarına itibar ettiğini ve bu açıklamaları esas alacaklarını tv de anlatmıştır. bundan hareketle, olayın bütün yönleriyle aydınlatılmasını ve uluslar arası kamuoyuna net ve dikkatli şekilde anlatılması gerektiği ifade edilmiştir. bir başka mesele olarak da; meselenin nato'da değil, birleşmiş milletlerde değerlendirilmesini, konunun orada takip edilmesini talep etmiştir. uluslararası hukukun dışına çıkılmaması gerektiğinin altı çizilmiştir.
bununla birlikte, türkiye'nin suriye politikasının yanlışlığı kamuoyuna anlatılmaya çalışılmıştır.
meseleyi devlet ciddiyetiyle ele alanlar göreceklerdir ki, savaşmak veya abd'nin taşeronu olmaktan başka yollar da mevcuttur.
yıllardır mhp'ye oy vermiş bu garibe sorarsanız; ilk etapta çok şey söyleyecek olmasına rağmen, devletin yetkili kurullarında olsam nasıl davranırdım orasını pek kestiremiyorum.
tabii, yapılacak bir hareketin zamanlaması da önemlidir. türkiye, jetin düşürüldüğü ilk anda bir misil yapsa ve sonrasında meseleyi uluslararası kamuoyuna aktarsa sanki daha hoş olacaktı. ancak o sıcak saatler geçti ve artık öyle bir misil yapmak, bambaşka sonuçlara sebep verir.