nasılda kan kusuyor yüzüme şu akşamın katre-i matemi bir bilsen
hani yunus misali bir münacatım vardı dönüşüne dua niyetine
teht-el bahir bakışlarında dalgalandım sevgili bilemezsin
ninovaya aşık bir nebi gibi,
hani hakkı anlatmaktan usanan nebi...
hani azgın bir güruha,
anlatmaya çalışmak gibi köre gökyüzünün rengini...
işte bunca tümce imkansızlığını betimler gerçeğin acı eşiği...
kaçınılmaz bir nihayete kıyamet gibi koşuyoruz ikimizde
hani izafi idi zamanlar,
haddinden fazla tarafgir olmuş sana ayırdığım tüm saatler...
biliyorum ve üzüyorum kendimi...
anladım...
dönüşün yok belli ki...