sade ve bizi ilgilendirdiği kadarıyla başı sonu belli naif bir hikaye. güzel istanbul sahneleri de var filmde.
--spoiler--
namazdan sonra imam ve cemaatten bir kaç amca imamın odacığında kahvaltı masası kurmuşlar müezzin musa'yı da çağırmışlardır.
musa'ya çay verilir. musa çayı alır tabureye çekilir. masada simitle peynir de vardır.
imam, musa'ya simit teklif eder.
-simit ye.
yaşlı amcalardan biri ekler:
-peynir de var. her şey var.
--spoiler--
yukarıdaki enstantaneyi tarık tufan'ın yazdığı o kadar belli ki. hele o 'peynir de var... her şey var...' kısmı.