4 temmuz 2012, türk tarihinin en acı olaylarından birinin, abdnin türk askerlerinin başına çuval geçirmesinin 9. yıldönümüdür. bu bakımdan 4 temmuz, türk milleti için çuval günüdür!
türk milletini son derece rencide eden bu haksız fiil, mersin ve trabzon limanlarının amerikan askerlerine açılması ile 65 bin amerikan askerinin türkiyeye yerleştirilmesine ilişkin talebin tbmm tarafından 1 mart 2003de reddedilmesi kararına abdnin zararla karşılık vermesi eylemidir.
türkiye, bu hukuka aykırı eylem karşısında uluslararası hukuktan doğan haklarını korumak için en ufak bir girişimde bulunmadığı gibi çuval olayının görevlisi abdli general 2010 yılında türkiyeye gelmiş, genelkurmay başkanı ile görüşmüş, içişleri bakanlığında yapılan üst düzey bir toplantıya katılmış, kendisine ıraktaki mahmur kampının boşaltılması (burada yaşayanların türkiyeye yerleşmesi) için türkiyede yapılan hazırlıklar konusunda bilgi verilmiştir! tarihe geçen bu toplantıya, içişleri bakanının yanısıra abdnin ankara büyükelçisi, türkiyenin bağdat büyükelçisi, içişleri bakanlığı müsteşarı, başbakanlık müsteşarı, genelkurmay ikinci başkanı, genelkurmay harekat başkanı, emniyet genel müdürü ve mit müsteşarı katılmıştır. (4 şubat 2010, hürriyet)
aslında çuval, sadece türkiyenin değil genişletilmiş kuzey afrika ve ortadoğu projesindeki bütün türk ve müslüman ülkelerinin başına getirilmiş bir meseledir.
nitekim çuval meselesinden sonra meydana gelen bütün gelişmeler hep büyük devletlerin lehine, türk ve müslüman ülkelerin aleyhine olmuştur.
son olarak çuval gününün yıldönümüne günler kala nato değil ama abd-ab-rusya-çin dörtlüsü, aralarına katar, kuveyt, irak ve türkiyeyi de alarak 2009 yılında cami minarelerini yasaklayan isviçrenin cenevre kentinde müslüman bir ülkenin (suriyenin) kaderini belirlemek üzere toplanmış ve karar vermiştir: suriyede bir geçiş dönemi hükümeti kurulacaktır, bu hükümet bir yıl içinde yeni anayasa hazırlayacaktır! (1 temmuz 2012, hürriyet)
bm antlaşmasının 2. maddesine göre bm teşkilâtı, bütün üyelerin egemen eşitliği prensibi üzerine kurulmuştur, üyeler başka devletlerin siyasi bağımsızlığına karşı hareket edemezler. yine bm antlaşmasının 1. maddesine göre milletlerin kendi kaderlerini belirleme hakkına saygı gösterilecektir.
ancak inanılması güç bir şekilde bm genel sekreteri ban ki-moon, cenevrede toplanacak suriye toplantısı için bu konferans, suriyenin kaderini belirleyebilir demiştir! (30 haziran 2012, hürriyet, nerdun hacıoğlu)
düşürülen türk uçağıdır, kaybolan türk pilotlarıdır, suriyenin saldırısını gerekçe göstererek suriyenin kaderini belirleyenlerse hem suriyeyi karıştıran hem de bmyi yöneten büyük devletlerdir!
elbette belirlenmeye çalışılan suriyenin değil türk ve i̇slâm ülkelerinin kaderidir. bunun için ne gerekiyorsa yapılmaktadır!
ancak unutulmamalıdır ki türk milleti kendi kaderini bizzat tayin etmiş, milletin birliği, devletin birliği, egemenliğin birliği ve hukukun birliği (laiklik) esaslarına dayanan yeni türkiye cumhuriyeti devletini kurmuş, diğer türk ve islâm ülkelerine de istiklâl yolunu açmıştır. artık bağımsızlık yolundan dönülemez.