başbakanın "fatiha suresini bilmiyorlar" şeklinde ki açıklamasına karşı hasan demirin yazmış olduğu köşe yazısıdır.
--spoiler--
biliyorum, yazımızın başlığı pek çok kişiyi çıldırtacak. amma, yazmak zorundayız. çünkü bu kadar da olmaz, olmamalı.. mhp lideri devlet bahçeli, erdoğana, milliyetçi-ülkücü hareket mensuplarının fatiha suresini bilmemekle suçladın, bu sözlerini düzelt ve özür dile çağrısında bulunuyor. eğer bir ülkenin başbakanı neredeyse avrupadaki bazı ülkelerin nüfusu kadar oy almış müslümanlar için, fatihayı bilmiyorlar genellemesi yapabiliyorsa o zaman özür yetmez; helâllik ve tövbe de gerekir.
tam bu noktada, sizler de bize, imam hatip lisesi mezunu, beş vakit namazını kılan bir insan için, erdoğan fatihayı biliyor mudemek özür ve helâllikgerektirmez mi sorusunu tevcih edebilirsiniz.
haklısınız...
isterseniz biz önce meram ve muradımızı aktaralım, sizler okuyun ve kararı ondan sonra verin. gerekirse biz özür de diler, tövbe de ederiz.
hani, bilmek var-bilmek var derler ya, biz erdoğanın fatiha suresi ile kurduğu ilişkiye işte bu açıdan bakıyoruz. çünkü bu ilişki göz önünde bir ilişki.
biz müslümanlar her gün en az 40 defa fatiha suresini yani yüce allaha, günde en az 40 defa, ihdinassirâtel-müstakîm. sıratellezîne enamte aleyhim, ğayril-mağdûbi aleyhim veleddâllîn niyazında bulunuruz.
yani...
yani efendim, allahım bizi dosdoğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil diye yalvarırız.
müfessirlerin neredeyse tamamı gazaba uğrayanların ve sapıkların hıristiyanlar ve yahudiler olduğunda ittifak etmişlerdir.
şimdi siz günde beş vakitte kırk defa müminin miracı namazda bu sözlerle allaha dua edip, namazdan çıkar çıkmaz hıristiyanlar ve yahudilerin plânı olan büyük orta doğu ve dinlerarası diyalog projelerinde en aktif üyelerden biri olarak çalışır, eş başkanlık yapmakla gurur duyarsanız, bu, fatiha suresi ile kurduğunuz ilişkide sorun var demek değil midir?
irakta müslümanlara karşı abd ve diğer haçlı müttefikleri ile birlikte olacaksın, afganistanda müslümanlara karşı abd yine onun ve haçlı müttefikleri ile birlikte olacaksın ve bütün bu birlikteliğin bir yerlerinde israil mutlaka bulunacak, yani allah ne istiyorsa, tersini yapacaksın, sonra evinde, köyünde, tarlasında abdestini almış namazında fatihasını okuyan mhpye oy vermiş muhafazakâr anadolu insanını fatiha suresini bilmemekle suçlayacak; yani kalplerde olanı bildiğini iddia edeceksin...
söyleyin allah aşkına, italya başbakanı berlisconiye, erdoğanın oğlu bilalin nikâhında nikâh şahitliliği yaptırmanın âlemi ne?
berlisconi, tıyneti bilinmeyen bir adam mıydı?
hakikat dışında bir şey söylediğimizi zannetmiyoruz.
yine de, bilmeyerek bir hata yaptık ise, tövbe ey rabbim.
iyi ve kötü
önce kötüden başlayalım: müyesser yıldızla ilgili silivri duyumları. yüreğimi kanatıyor. ne zaman okusam kalbim duracakmış gibi oluyor. sağlık durumunu çok merak ettiğim bir kişi de, toplumsal dönüşüm yayınlarının kurucusu ve şifre çözüldü-masonlardan türkiyeye kanlı hediye: asala-pkk gibi değerli eserlere imza atan ali özoğlu. silivride gözleri durmak, yani kör olmak üzereydi. son durumu ne, çok merak ediyorum.
kendi derdimize düştüğümüz, çok sık hastane halleri yaşadığımız için pek çok şeyden koptuk.
iyi olana gelince: kastamonu belediye başkanı sayın turhan topçuoğludan, elhamdülillah, haftalardır tutulduğu uyutulma sürecinden uyandırıldığına ve ağız yoluyla beslenmeye başlandığına dair haberler geliyor. dualarımızı eksik etmeyelim, bütün şifaların sahibi allah(c.c.) sayın başkanımıza ve bütün hastalara merhamet etsin, şifalar versin. amin.
--spoiler--