içki herşeyden önce harikulade bir iletişim aracıdır. biranın iletişim alanı ile rakının ki arasında çok fark vardır. rakıyla donatılmış bir masanın etrafında daha bir memleket sorunları konuşula gelmiş hatta çok keskin tiradları da mevcuttur: biraz suskunluktan sonra rakıyı tekyudumlayıp boş bardağı masaya vurarak "ne olacak bu türkiyenin hali" * yakınmalarıyla yani muhabbetlere gebe olduğu gibi aniden konuşma makaslanıp uzun bir suskunluğa koyverilebilir.
işin en acı tarafı ise masanın bir ucunda oturan birinin hülya avşarın kızı ya da ona benzer bir konu hakkında konuşmaya başlaması, ilginç ve ne idüğü belirsiz konular açarak tüm muhabbetin içine etmesidir.
sözüm ona bu kişinin "ben de burdayım, benim de söyleyeceklerim var" demeye mi çalışıyor?
bardakları doldurmaya çalışırken koydoğu şeyin sadece "su" olduğunun farkında mıdır acaba?
ha bu arada "yani rakı" diye bir yazar da var söylediklerimin onunla bir ilgisi yoktur. rakıyı gereğinden fazla sulandırabilir biz onun doldurğu bardaklara meraklı değiliz.
rakı, rakı olalı böyle zulüm görmedi!