Boğazıma yılan akmış döv beni; ısırıklarımdan koptu kopacak dilim
uyar beni ağız ağıza çiftleşen bu yılanlardan, kerem eyle vur!..
perçemimden çek götür, çürük elmalar yedir de kustur
derim incecik ve kemikli de değilim, kanım akacak
canım acıdıkça daha bir gürleşecek sesim
duydukların bir şey değil
gülüp geçtiklerim.
Boğazıma yılan akmış döv beni; annem kadar çocuk ol tez elden
içi oyuk kara bir ceviz gibi uyusun tırpan yorgunu bedenim
denkleri dağılsın, destelerini yağmur ıslatsın da
doldurmasın testisini
üç damla.
Boğazıma yılan akmış döv beni; elimde yılanımla
dolaşıyorsam da
boğazına dili akanların yamacında
zaman benim için yazgıya tebdil olmuyor.
Boğazıma yılan akmış döv beni; en geniş halini alacak
yekindiğimde gövdem
al o zaman ölçüsünü boyumun
bir kamışa binip geleyim peşinden
yok hiçbir şey gelmeyecekse elinden
birkaç dakika çocuk ol
ağzımı dikip göğe
senin yerine de
uluyacağım
yoksa ben.