vücut geliştirme

entry1151 galeri video6
    230.
  1. (#3736708) nolu entrynin devamı olarak 4 yıldır bu sporla dönemsel olarak ilgileniyorum. dönemsel olarak ilgilenmemin sebebi ise yaz gelince kas yapayım, iyi görüneyimden ziyade eğlenmeyi çok seven ve alkole, gece hayatına çok düşkün bir adam olmam.

    Fakat en istikrarlı yılımı bu yıl geçirdim diyebilirim. 2 ekim 2007'de tanışmıştım vücut geliştirmeyle ve amacım kilo alabilmekti. Yukarda verdiğim entryde de bunu başardığımı görebilirsiniz.

    2011 yılının Ekim ayında başladım tekrar. Çünkü yine aşırı zayıf, aşırı takılan, alkol kullanan, sürekli sigara içen ve buna karşı kesinlikle beslenmeyen bir adamdım. Her zaman uçlarda yaşadım hayatı ya dark side'da oldum ya da tam tersinde. Sporu saplantı haline getirdiğimde başarılı olmuştum daha önce ve yine bunu başardım.

    2011 ekim ayında evdeki dumbellarla haftada 3 günlük bir program hazırladım kendime. Zaten bütün hareketleri bildiğim için bu beni ağır antrenmanlara hazırlayacaktı ki asıl amacım kilo alabilmekti. 58 kiloydum, Boyum 1.87'ydi.

    her sabah uyanınca ilk işim kendimi yere atıp şınav çekmek oldu. 15'er şınavdan 3 set. Daha sonra yarım mekik 90 tane. Bunların aynısını haftanın 5 ya da 6 günü yapıyordum. 3 gününde de salona başladığınızda size yazılan klasik kasları hazırlama programını uyguladım evde. 7'şer kiloluk 2 dumbell'ım vardı. ilk başlarda bazı hareketlerde zorladılar bile. sabahları şınav ya da mekik çekmek hem insanı güne güzel başlatıyor ve uykunuz gerçekten açılıyor, hem de asıl önemli olan kısmı metabolizmanızı hızlandırarak spora adapte olmanıza, kas gelişiminize ve beslenmenize yardımcı oluyor. Çoğu spor hocası da bunu size tavsiye eder zaten. Sporda önemli olan şey metabolizmayı hızlandırmak. Sporun yapılma amacı basite indirgendiğinde budur.

    Sigarayı bıraktım, alkolü bıraktım, gece hayatını bıraktım hatta inanın belli bir süre sevişmeyi bile bıraktım. Güzel bir işim vardı bu sayede ailemle kalabiliyordum ve bu beni daha önceki hayatımın tümünden uzakta tuttu. Sabahları 4 yumurta beyazı ve 1 bütün yumurtayı yarım litrelik süt ile birlikte, içine bal da katarak içtim. her sabah. Hatta sütü arjantin bira bardağında içiyor olmak ayrı bir keyif veriyor tavsiye edebilirim. Kahvaltıda daha önceden de bildiğim için ağırlıklı olarak peynir, domates, yeşillik ve bal yedim. Ekmekten olabildiğince uzak durdum. 58 kiloydum. Her şeyi yiyerek daha sonra define olma yoluna gidebilirdim ama yağsız şekilde kilo almalıydım. Bu doğrultuda devam ettim. Ekmekden, çaydan, şekerden ve tuzdan uzak durdum. Hemen hemen hiç kullanmadım. *

    Vücut geliştirmede asıl önemli olan şey gerçekten bunu spor olarak görebilmek ve yapamadığınız zaman mutsuz olabilmektir. En azından kendi adıma bunu söyleyebilirim. Bu sayede devamlılık sağlayabildim her zaman. ve de bu sporun %70'ini oluşturan kısmın beslenme olduğunu asla unutmayın. antrenman sadece kasları yırtmanızı sağlıyor. eğer düzgün beslenmezseniz o kaslar yenilenemez ve siz hacim kaybedersiniz.

    Ekim ayından ocak başına kadar bu şekilde devam ettim. Vücudumdaki değişimi fark edebiliyordum ve 5-6 kilo kadar da kilo aldım. Ayrıca artık evdeki ağırlıklar yetmiyordu ve salona gitmeye karar verdim. * Ocak ayında salona başladım ve haftada 4 gün olmak üzere hocama da beslenme ve antrenmanla alakalı danışarak bir ay süreyle spor yaptım. Şunat başında iş yoğunluğundan dolayı spora ara vermek zoruda kaldım fakat evde şınav, mekik ve haftalık programımı uygulamaya devam ettim. Beslenmemi de iş temposuna inanılmaz şekilde oturrum ve nerdeyse her iki saatte bir yemem gereken şeyleri yedim. *

    Mart'ın ortalarında havaların güzelleşmesiyle içimdeki gece hayatı açlığı ortaya çıktı ve programımı da beslenmemi de aksatmaya başladım. Zaten salona sadece bir ay gitmiştim fakat eğlenmeye vakit ayırmak güzel havalarda daha baskın hale geldi. Alkol almaya başladım tekrar. Alkolle beraber sigara da geldi. Fakat sadece alkol aldığım zamanlar sigara içiyordum. Haftada 2-3 gün dışarı çıkmaya başladım. Sonra bu rakam 4'e 5'e geldi. Ofisim barlar sokağına çok yakındı ve çıkınca Kadıköy'ün güzel sokakları beni bekliyordu. Uzun bir süre böyle devam etti. Arada yaşanan pişmanlıklar, beslenme alışkanlığını elimden geldiğinde bozmamaya çalışmak ve haftada en az 2 gün antrenmanımı devam ettirmem beni ayakta tutan şeydi ve Mayıs ayında tekrar salona başladım.

    Her şeye tekrar başladım. Farklı bir salona gidiyordum ve yaklaşık 3-4 arkadaşım da aynı salonda spor yapıyorlardı. Bu insanın motive olabilmesi açısından oldukça avantajlı bir durum.

    Mayıs başında başladım ve ölçülerim alındı. 68 kiloydum. Ekim ayında 58 olduğum düşünülürse, sadece 1 ay salona gitmiş olduğum halde düzgün bir beslenme programı ve antrenanla oldukça iyi bir sonuç almıştım ama yine de istediğim gibi değildi.

    Kilo:68 kg
    Omuz: 110 cm
    Göğüs: 91 cm
    Biceps: 30 cm
    Vücuttaki yağ oranı : %8.7

    Bu ölçüler üzerinden Haziran sonuna kadar, kendi yazdığım ve hocaya da danıştığım hardcore bir programla, bir hafta 3, bir hafta 4 gün olmak üzere spora devam ettim. Bu kez ilk kez protein tozu aldım. Antrenmandan önce ve sonra 400 milim sütün içine 2 ölçek. içince zararlı olan herhangi bir madde yok. Zararlı olarak bilinen şeyler steroid denen vücudun üretemediği, tamamen dışardan takviye edilen ve insanı balon gibi şişiren şeyler. Protein ise yeterli miktarda alınması şart olan bir madde. Spor için değil günlük yaşam için. ne kadar et ve tavuk yeseniz de kilonuzla orantıladığınızda mutlaka eksik aldığınızı fark edersiniz. 187 boyunda bir adam olarak günde 90 gram protein almam gerekiyordu ve bunu sadece et yiyerek sağlamak oldukça zor. Bu nedenle protein tozu kullandım iki aylık bir sürede ve inanın bana kas yıkımını engellemekle kalmıyor kas yapımına da inanılmaz yardımcı oluyor. Kesinlikle işe yarıyor ama bunun için yine de çok iyi beslenmeniz ve çok iyi antrenman yapmanız şart.

    Bugün itibariyle spora ara veriyorum. Ara veriyorum dediğim tatile çıkıyorum ve salona gidemeyeceğim. Fakat bol bol yüzmek, aynı şekilde beslenmek ve mümkünse kilo ve kas kaybetmeden ekim'de tekrar başlama niyetindeyim. Son antrenmanımı bugün yaptım ve antrenmandan önce aldığım son ölçülerim ise şöyle,

    Kilo: 74.2 kg
    Omuz: 114 cm
    Göğüs: 97 cm
    Biceps: 33 cm
    Vücuttaki yağ oranı: %7.4

    Vücut geliştirmeyi sadece vücudunuz iyi görünsün ve yazın havamı atayım diye yapıyorsanız, bu başlık altında insanların yazdığı çoğu aşağılama ve moron benzeri yakıştırmayı bana göre de hak ediyorsunuz. Fakat bunu spor olarak görüyorsanız ve akşam uyurken kendinizi dinç hissediyorsanız, sabah şınav ve mekik çektikten sonra güne tam olarak adapte olmuş şekilde başlayabiliyorsanız, duruşunuz değiştiyse, kambur yürümüyorsanız, gün içinde eskisi kadar yorulmuyorsanız, tempolu şeyler sizi artık zorlamıyorsa, * kendinizi daha iyi ve daha zinde hissediyorsanız işte o zaman bunların yanında, aylarca spor yapmanın vermiş olduğu çok iyi ve fit bir vücuda sahipsiniz demektir. Bunu bana göre bir hediye olarak görmek lazım. Asıl kazaılan şey spor yapma alışkanlığı olduktan sonra vücut teferruat.

    ilk hocamın da dediği gibi spor; azim, sabır ve devamlılık gerektirir.

    not 1 : Tüm bunların yanında son 1.5 ayımda fitness'ın yanında kick box yaptığımı ve bunun etkisinin de büyük olduğunu söylemeliyim. inanılmaz ağır bir antrenman programım vardı.

    not 2: Vücuttaki yağ oranını %8-11 arasında tutarsanız ve gereken egzersizleri yaparsanız adonis ve karın kaslarınız cidden bağımsızlığını ilan ediyorlar.
    11 ...