canım kardeşim;
biliyorum bir aydır konuşmuyoruz. o masum yüzüne bakarak beni affet diyemedim. suç bendeydi. ufacık bir sebep yüzünden günaydın bile diyemiyoruz birbirimize. bu yazıları içimi dökmek için sana yazıyorum, çünkü doldum artık. bugün bir aylığına dahi olsa, memlekete gitmen değil. sana sarılarak, " güle güle git güle güle gel. " diyememeyişim, seni uğurlamaya bile gelemeyişim en kötüsü sana sarılayamayışım bana çok kovdu kardeşim. bir kavga yüzünden yüzüne da hi bakamadım. biliyormusun, sen gidince salaklar gibi ağladım odamda. duvarları yumrukladım. niçin? senin o gül yüzüne bakarak, beni affet diyemediğim için. sen şimdi gittin uzaklara. ya ben ne olacağım? söylermisin? resimlerine bakarak, geleceğin günü mü bekleyeceğim? en çok neleri özlüyorum biliyormusun? beraber film izlediğimiz o anları, matematikten hiç anlamadığım halde derslerin de sana yardım etmemi. ama en çokda bana "abi" demeni. bir ay belki kısa bir süre, ama senin yokluğunda ben kime sataşacağım? espiri yapıp kiminle güleceğim?
söylermisin? senin yokluğunda ne yapacağım kardeşim...
daha yazmak istemiyorum. bu satırları yazarken bile kocaman, eşşek kadar olan abin ağlıyor. biliyorum, beni ağlarken görmek isteyeceğin son şey ama senin yokluğunda çok yalnızım kardeşim. çabuk dön lütfen. sana sarılarak hoş geldin demek istiyorum...