günümüz şartlarında dahi eşine rastanmamış projedir.
Osmanlı Devletinin en sıkıntılı döneminde, devleti 33 yıl boyunca izlediği ince siyasi taktiklerle tek karış toprak vermeden yöneten Sultan 2. Abdülhamidin yıllardır düşlediği bir projesi vardı. Bu proje; islam alemini atardamarlar gibi birbirine bağlayacak olan ve hayalleri bile zorlayan Hicaz Demiryolu Projesiydi.
Hicaz Demiryolu, Sultan 2. Abdülhamid Han tarafından 1900-1908 yılları arasında Şam ile Medine arasında inşa ettirilen, Osmanlı Devletinin istanbuldan başlayan demiryollarının bir bölümüdür. Hicaz Demiryolu inşaatında 2666 kagir köprü ve menfez, yedi demir köprü, dokuz tünel, 96 istasyon, yedi gölet, 37 su deposu, iki hastane ve üç atölye yapılmıştır.
Hicaz Demiryolu ile özellikle istanbul ile Kutsal Topraklar arasındaki ulaşımı güçlendirmek, bu bölgelere taşınacak askerlerin ulaşımının kolaylaşması, hacıların daha güvenli bir şekilde hacca gidip gelmesi amaçlanmıştır. Aylar süren hac yolculuğu dikkate alındığında Hicaz Demiryolunun müslümanlar için taşıdığı önem daha iyi anlaşılır.
Mesela Şamdan Hac için yola çıkan bir kişi yaklaşık 40 günde Medineye, 50 günde Mekkeye ulaşıyordu. Bu uzun yolculuk esnasında karşılaşılan bulaşıcı hastalıklar, su sıkıntısı, zaman zaman bedevi saldırıları ile seyahat masrafları hac yolculuğunun zorluklarını bir kat daha artırıyordu.
Hicaz Demiryolu bu uzun ve meşakkatli hac yolculuğunu gidiş-dönüş 8 güne indirecekti. Buna 10 günlük ibadet süresi de ilave edildiğinde hac farizası 18 gün içinde yapılmış olacaktı. Ayrıca hac yolculuğuna ayrılan masraflar azalarak daha fazla müslümanın hac farizasını yerine getirmesi mümkün olacaktı. Yine Hicaz Demiryolu bir şube hattı ile Ciddeye bağlanarak deniz yolu ile dünyanın değişik ülkelerinden kutsal topraklara gelen diğer hacıların Mekke ve Medineye taşınmaları sağlanacaktı.
Dünya müslümanları Hicaza yardım yağdırıyor Abdülhamid Han da ellerini açıp semaya; Cenab-ı Hak(c.c.) ve Peygamber Efendimizden(s.a.v.) bu hayırlı projenin gerçekleşmesi için yardım ve kudret diliyordu.
Hicaz Demiryolunun inşaası için emir verir. Emrin ardından, Cezayirden Tunusa, Güney Afrikadan Amerikaya, Hollandadan Singapura, Rusyadan Çine, Fastan Mısıra, Hindistandan, Cavaya, Sudandan Balkanlara, Kıbrıstan Viyanaya, Almanyadan Bosnaya, Fransadan irana kadar bütün Müslüman halklardan yardımlar yağmaya başlar. Bu yardımların arkasından Osmanlı neferleri ile Mühendislik Mektebi öğrencileri kolları sıvar. Ümmetin, büyük bir heyecan ve coşkuyla bitmesini beklediği Hicaz Demiryolu, tamamen islam coğrafyasından toplanan bağış, gönüllü hizmet ve Abdülhamid Hanın 50 bin liralık "şahsi" bağışıyla tamamlanır. Hicaz Demiryolunun o günkü maliyeti 4 milyon 558 bin lira civarındadır.
Cennetmekan, Sultan 2. Abdülhamid Han; Hicaz Demiryolunun inşaasında Medine-i Münevverenin 20 kilometre yakınına gelindiğinde Peygamber Efendimiz rahatsız olmasın diye "Medinenin merkezine kadar raylara keçe döşeyin" emrini verir.