balkona kadar giden yolu sırat köprüsünden geçer gibi geçerdim, ses çıkarmadan balkon kapısını açmak 20 saniye sürerdi soğuk terler içinde..
balkonda yaktığım kibritin sesi gider mi endişesinden kibriti yakarken öksürürdüm hep..
sigaramı hızlı hızlı içip, hafif baş dönmesiyle tekrar geri dönerdim aynı yolu..
odama girip sigara paketini ve kibriti sakladıktan sonra, uyanmış da tuvalete gidiyormuş gibi çıkardım odamdan, ayak seslerime ve kapı açma sesine dikkat etmiyormuş gibi yaparak.. sonra diş fırçasının sesi gider de şüphelenir diye, diş macununu parmağıma sürüp fırçalardım dişlerimi, koku gitsin diye..
yatağıma geri dönüp yorganın altına girince gevşerdi kasılmış bütün kaslarım..
annem uyurken..
şimdi evimin salonunda ayaklarımı sehpanın üzerine uzatmış sigaramı içiyorum hiç utanmadan..
annem yine uyuyor.. ama artık uzakta..
sigara eskiden daha mı tatlıydı?