ayette geçen ''hımar'' kelimesinin manasını bilmeyenlerin iddiası.(türban diye bir kelime elbette yok ama hımar başörtmeyi de açıkca kapsar)
üstelik ayette ''hımar'' geçmeseydi, arapça dilbilgisi,etimoloji diye bir şey bilinmeseydi bile, kuran ''allah'' ile beraber ''resul''e itaat emri vermesinden ve mütevatir hadislerde tesettür ün detayları ile açıklanmasından hareketle saçı kapatmayı da kapsayan tesettür gene dinin bir gereği olurdu.
1980 sonrası kentlerde tesettürlü sayısı artınca tesettürün dinde olmadığı uydurulmuştur, bunun için dünyevi hırs ve zaafları olan ilahiyatçılar da ayarlanmıştır, maksadı dinin kendisine değil kendi inandığına göre dini şekillendirmek isteyenlerce taraftar bulmuştur.
hz. fatıma nın başının açık olduğuna inanan var mı?
1400 yıldır bütün islam milletleri, bütün mezhepler yanlışlıkla böyle bir dini vecibe görmüşler ne zaman başörtüsü 80 li yıllarda anayasa mahkemesine intikal eden bir konu olmuş o zaman bu dini ritüel bir anda kültürel bir şey kabul edilmiş.
bırak allahını seversen.
dini siyasete alet etmek bizzat budur.
tesettür imani bir mesele değildir ancak dinde yeri vardır. kişi takar veya takmaz ama dinde vardır. kişi içki içer veya içmez ama dinde haramdır. velevki senin inancına göre dinde içki haram değildir, tesettür yoktur kimse senin inandığın gibi inanmak zorunda değil.
insanlardan kimileri inanca göre yaşar, kimi yaşadığını inançlaştırır...
yani pekala biride kalkıp diyebilir ki, kuran da rakı kelimesi geçmemektedir, haram edilen şaraptır öyle ise rakı içmek caizdir.
bu yani normal bir müslüman için komiktir. ama dersin yani. insanların ağzı torba değil. lakin boş bir iddiadır,lakırdıdır bu.