bir tanıdığımdan duyduğum olayı aynen aktarıyorum..
birbirini seven karı kocanın çocuğu olmamaktadır. doktor doktor dolaşırlar fakat bu duruma bir çare bulunmaz. ve son gittikleri doktor kadının kısır olduğunu söyler. adam kısmet değilmiş bizim çocuk sahibi olmamız der ve bu meseleyi kapatır ancak adamın çocukları çok sevdiğini bildiği için kocasını bir gün karşısına alır ve olaylar gelişir:
servet: s
hasibe: h *
h: çocuğumuz olmayacak biliyorsun.
s: evet biliyorum.
h: ben uzun uzun düşündüm ve bir karara vardım..
s: neymiş o ?
h: başka bir kadınla evlenmene izin veriyorum.
s: ??
h: başka bir kadınla evlen..
s: ama nasıl olur bu ben sana bunu nasıl yaparım..
h: çocukları çok sevmiyor musun ?
s: evet ama bu çok başka bir şey..
h: tamam sen başka bir kadınla evleneceksin. çocukları o doğuracak ama ben de doğan çocuklara kendi çocuğummuş gibi bakacağım. onlar bizzat ben büyüteceğim ve onlara asla üvey anne gözüyle bakmayacağım onlar benim çocuklarım olacak.
ve adama bizzat karısı tarafından ikinci bir eş bulunur ve adam kadınla evlenir. ikinci eşinden tam 9 tane çocuğu olur. doğan 9 çocuğun 9'u da biyolojik annelerine anne değil abla, üvey annelerine ise anne derler*. çünkü kadın çocukların her şeyiyle ilgilenmiş ve çocukların annesi olmamasına rağmen çocuğu doğurmanın aslında pek önemli olmadığını asıl meselenin çocuğu büyütmek, yetiştirmek olduğunu bizlere göstermiştir*..