'Fantastik edebiyat' teriminin jenerik(türsel) tanımı için
'Darko Suvin'in 'Metamorphoses of Science Fiction'
kitabındaki tanım çabalarını esas alıyorum.
Suvin'e göre edebi türler tarih boyunca iki büyük akım oluştururlar:
Bunlardan birincisi;
Suvin'in 'doğalcı/naturalist' diye adlandırdığı,
her çağın 'bugün ve burada'sının olabildiğince
sadık temsillerinin temel alındığı akımdır.
Bu akım her çağın ana akımıdır ve o çağ içindeki
adlandırılması ne olursa olsun
(romantizm, realizm, neo-klasisizm, modernizm)
aynı büyük, doğalcı akımın parçasıdır.
Diğer akım ise;
her çağın ikinci planda kalan, muhalif akımıdır.
Suvin buna 'estanged=yadırgatılmış' akım der,
ki ben 'estranging=yadırgatıcı' terimini
daha uygun görüyorum. Yadırgatıcı akım
tarih boyunca farklı biçimler alabilir,
peri masalı, halk öyküsü, ortaçağ romansı,
bilimkurgu ya da fantazi şeklinde ortaya çıkabilir.
Bu türler birbirlerinden tarihsel/dönemsel açıdan ya da
kullandıkları biçimsel aygıtlar bakımından ayrılabilir,
ancak ortak yönleri, içinde varoldukları çağın
'bugün ve burada'sına alternatif bir varsayım üzerine
kurulmuş olmalarıdır. Bu büyük akım içinde,
örneğin bilimkurgu fantaziden, temel anlatısal (alternatif)
varsayımını kendi çağının bilimsel bilgi kümesi
tarafından yanlışlanamaz biçimde kurmasıyla ayrılır.
Fantazinin böyle bir kaygısı yoktur. O yalnızca
okurundan 'inanmama duygusunu askıya almasını' bekler.
Bu yüzden 'fantazi edebiyatı' yer yer bu özel tanıma,
yer yer de 'yadırgatıcı akım'ın tümüne göndermedir.****