mümtaz idil

entry4 galeri
    2.
  1. harika bir yazı kaleme almış savaş ile ilgili malum gündem suriye...

    Savaş, insanlık suçlarının en aşağılık olanıdır. Çünkü savaş, yoksul
    insanları vurur; zengini daha zengin yapar, savaş zenginleri üretir,
    siyasi iktidarları tüm yolsuzluklarından korur.
    Savaş bunun için istenir.

    Savaşı isteyenler asla savaşa katılmayanlardır.

    Savaşlarda ön saflarda bulunanlar asla ne için savaştığını bilmeyen
    zavallılardır ve önce onlar ölür. Nereye götürüldüklerini ve niçin
    götürüldüklerini bilmeden bir kavganın ortasına bırakılırlar ve onları
    savaşa götüren egemen güçler oldukça uzaklardan bir yerden olanı
    biteni seyreder.

    Sonra "kahraman" diye sırtını sıvazlarlar.
    Böylesine aşağılık bir iştir savaş.

    Siz hiç savaşlarda "patronların" öldüğünü gördünüz mü?

    Savaş; kredi kartı borcunuzu ortadan kaldırmaz, kira borçlarınızı da,
    banka kredilerini de... Yaratılan kaos dindiğinde, eğer sağ kalmayı
    başarırsanız, tüm sorunlarınız eskisinden daha da ağır olarak yine
    önünüze konacaktır.

    Savaş bizim gibi sıradan insanlar için asla çözüm değil, tam tersi bir yıkımdır.
    Size ateş etmeyi öğretirler, bunun anlamı insan öldürmektir. Bir
    insanı öldürmenin ne büyük bir işkence olduğunu bildiğiniz halde,
    savaş psikolojisi altında karşınızdakini düşman gördüğünüzden, bunun
    bir "sevap" olduğu size anlatılır.

    Dinsel savaşlarda bu "gavur" öldürmek olarak önünüze konur, diğer
    savaşlarda ise ülkenin gururu diye yutturulur.
    Savaş öyle bir ikilemdir ki, elinize tutuşturulan silahı
    ateşlemediğiniz anda öleceğinizi de bilmektesiniz. Karşınızda, sizin
    gibi başka bir ülkenin yoksul insanları ellerinde silahla
    beklemektedir. Ya o sizi vuracaktır, ya da siz onu. Her iki durumda da
    felaket kapıdadır.

    Suriye ile yaratılan gerginlik, iki Müslüman toplumun birbiriyle
    kapışmasıdır. Karşı karşıya geldiğinizde silahınızı aşağı indirip,
    "biz birbirimizi neden öldürüyoruz," sorusunu bile soramayacak kadar
    öldürmeye kurgulanmış insanlar haline getirileceksiniz, bu doğru mu?
    Kutsal kitaplarda öldürme yasaklanmasına rağmen, savaşta düşmanı
    öldüren kişinin günah işlemiş sayılmayacağı belirtilmiştir.
    Lev Nikolayeviç Tolstoy, "Savaş Üzerine" adlı kitabında, her kışlada
    asılı olan şu cümleye yer verir: "Üç kişi sana saldırdığında,
    birincisinin hançerle, ikincisinin tüfekle, üçüncüsünün ise süngüyle
    canını al... Süngün kırılmışsa dipçikle vur. Dipçik de kırılmışsa
    yumruklarınla vur. Yumrukların iş göremiyorsa dişlerini geçir."

    Vahşetin boyutları...

    Üstelik bunu kendi insiyatifinizle yapmıyorsunuz, size emir verildiği
    için yapıyorsunuz. Sözde sorumluluk onlardaymış gibi görülüyor; ama
    insan öldürüyorsunuz. Oysa, komutanlar, siyasiler ve patronlar dahil
    hiçbir güç insanı canı istediği için ölü bedene dönüştürmemelidir.
    Müslümanlığın vicdanı, hangi mertebede olursa olsun bir başkasının
    diğerine "öldür" emri veremeyeceği üzerine kuruludur.
    Peki bu Ortadoğu'da oynanan oyunlar ne?

    Müslümanlığın gereğini yerine getirecekseniz ve Tanrı'nın buyruklarına
    göre davranmanız gerekiyorsa, biran önce savaş sloganından
    vazgeçeceksiniz. Öldürme üzerine kurulu bu zenginler mücadelesine
    ortak olmamaya yemin edeceksiniz.

    Askerin Tanrı'nın savaşçısı olduğunu söyleyen sahte Müslümanlara
    aldırmayacaksınız. Onların dini bilgilerinden kuşku duymanız gerek.
    Ölümle biten her "oyun" dağarcığınızın en derinlerindeki vicdanı bile
    sorgulayacak ve sizi kendi inançlarınız karşısında mahkum edecektir.
    Yalnızca korkan kişi yenilir safsatalarına yüz vermeyeceksiniz.
    Cesaretin savaşmak olduğunu anlatanlara sırtınızı döneceksiniz.
    insanca yaşamın herkesin hakkı olduğunu tekrarlamak zorundasınız.
    Gerçek inanç bu düşüncenin altında yatmaktadır.

    Her savaş bir ölüm makinasıdır ve milyonlarca kadın ve çocuğun yalnız
    kalmasına neden olacaktır. Tek bir soru önem kazanmaktadır burada: Ne
    için?

    Kurtuluş Savaşı sırasında bu ülkenin devamını sağlayabilmek adına
    binlerce şehit verildiğini aklınıza getirin ve bugün o şehitlerin ne
    adına öldüklerini bir düşünün? istenen koşulların yerine getirilip
    getirilmediği, insanların bu ülkenin milli gelirinden eşit pay alıp
    almadığı, yaşam koşullarının arzu edilen düzeyde olup olmadığı vs...
    Cesur insanı Tanrı korur yalanına da yüz vermeyiniz. Savaşta cesurlar
    ilk ölen aptallardır. Kimsenin de koruduğu yoktur.

    http://www.odatv.com/n.ph...ilmayanlardir--2306121200
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük