büyük ortadoğu projesi ile tamamı ile bağlantısı olduğunu düşündüğüm hadisedir. malum başbakanımız bu projenin eş başkanı. ve proje 22 ülkenin sınırlarını değiştirmek istiyor. fakat bu projeye öncülük edecek bir ülke lazım. öyle bir ülke olmalı ki, tarihinde savaş görmüş toprak kazanmış ve liderlik yapmış olmalıdır. sonuç türkiye cumhuriyeti'ni göstermektedir.
bir zamanların "laik müslüman olamaz, müslüman laik olamaz, hem laik hem müslüman ikisi bir arada olmaz yahu" diyen tayyip erdoğan'ı
bu süreç içerisinde rejimini değiştirmesi teklifinde bulunmuş ve birçok ülkede "laikliği benimseyin" demiştir. değişen ne diye soracak olursak da dış güçlerin vermiş olduğu güç ve destek olacaktır cevap.
birçok ülkenin iktidarı devrilirken, bir zamanlar can ciğer olduğumuz suriyenin bu olaylara hazırlıklı olması ve takındığı tavır, bizim ülkemiz iktidarı ve projenin eşbaşkanı olan tayyip erdoğan ve yandaşlarını kızdırdı. zira ahmet davutoğlu yaptığı açıklamada: "suriye ile savaşa hazırız demişti" bu konumda ne değişti peki ? vizeleri bile açan iki ülke arasındaki bu kaosun oluşma sebebi neydi? elbette ki suriyenin diğer ülkelere olanlardan ders alıp akıllı davranması ve iktidarın yıkılmasına engel olması haklı olarak tavrıydı sureiye iktidarının. lakin bu durumda değişen tek şey türkiye iktidarı ve bop projesi eş başkanı tayyip erdoğanın, suriye için yaptığı tekliflere suriye hükümetinin kulak asmaması. projeye engel olan her devlet ile türkiye kaosa girecektir. bu bir gerçek. türkiyenin bu kaos ortamına dalması içinde dış güç olan amerikanın birşeyler yapması gerekiyordu. nitekim yaptı ve suriye ile ilişkiler kızıştı.
vel hasılı kelam, türkiye cumhuriyeti'ne kolay kolay zeval gelmez amma, politik savaş neler gösterir bunuda kestirmek zor.
