sözlük yazarlarının itirafları

entry163124 galeri video563 ses32
    52034.
  1. Bir gece yine yalnızım ve başlıyorum yazmaya, bu sefer ne hakkında yazacağımı genel olarak belirledim fakat sonunda ne karara varacağımı bende henüz bilmiyorum. Yazarken düşüneceğim. Uzun zamandır bunu planlıyordum fakat çok zor geliyor. Kendimden kaçıyordum, yüzleşmekten korkuyordum. Aslında hala korkuyorum. Gerçekte cesur olmak, korkusuz olmak değildir. Korktuğun halde kaçmamaktır. Bu yüzden bu yazıyı yazıyorum.

    Bir kaç gün önce kendime yaptığım itirafla başlıyım;

    "Dokunsalar ağlayacak haldeyim. Nasıl yaşamam gerektiği hakkında uzun uzun düşünmeliyim. Bütün insanların bencil olmadığına, iyiliğin gerçekten var olduğuna inanmak istiyorum. Bir şeyleri gerçekten karşılıksız yapabilecek olduğumuza inanmak istiyorum. Çok denedim, gerçekten. Bu şekilde devam edemiyorum, olmuyor. Uyum sağlayamıyorum. Değişmem gerekli. Benim de kötü olmam gerekiyor fakat kötü olduktan sonra devam etmeminde bir manası kalmayacakmış gibi hissediyorum. Allahım yardım et."

    Hayatımı bundan sonra nasıl sürdüreceğime karar vermem gerekiyor. Pek çok insan beni saf olmakla, çocuk gibi olmak ile suçlar. Haklılarda, öyleyim çünkü. (Nereden çıktı bu şimdi?)

    iyilik; "Karşılık beklenilmeden yapılan yardım." Sözlük tanımı böyle.

    Peki var mı gerçekten de iyilik? Birisine hiç bir çıkarın olmadığı halde yardım edebilir misin? Bencil olmayı bırakabilir misin? O kadar kolay değil.

    Birisine yardım edersin, çünkü yeri geldiğinde onunda sana yardım edeceğini beklersin. Kendine karşı dürüst ol. içten içe de olsa bunu bekliyorsun işte. Bu yaptığın iyilik değil, ticaret bu dostum. içten pazarlıklısın.

    Ne kadar kolay geliyor değil mi, karşındakinin yüzüne gülmek. Başkalarını kullanarak bir yerlere gelmek. Daha akıllı olan, daha sinsi olan, karşısındakini daha çok kullanan karlı çıkar, kazanır. Öyle değil mi? Bu kadar acımasız olmak zorunda mı hayat? iyilik kılığına bürünmüş kötülükleriniz sizde kalsın.

    Başkalarını kullanmak iyilik değildir. Peki iyilik diye bir şey yok mu?

    Mesela; Birisiyle sohbet ederken. Karşılıklı olarak, hoşlandığınız şeylerden bahsedersiniz. Birbirinize vaktinizi verirsiniz ve karşılığında ikinizde bu sohbetten zevk alırsınız. Yada yere düşen birisini, elinden tutup kaldırırsın. Bunun karşılığı ne olur? O kişi ile büyük ihtimalle hayatın boyunca bir daha karşılaşmayacaksın bu yüzden ondan bir karşılık beklemezsin gibi geliyor ama aslında yine bir karşılık alıyorsun. Birisine yardım ettiğin için kendini iyi hissettin. Vicdanın birazda olsa, ufacıkta olsa rahatladı. Daha önceden yaptığın hatalarının minicikte olsa yükü silindi üzerinden. Yine bir karşılık aldın yani. Yada inançlı birisiysen yaptığın iyi şeylerin sonradan karşılığının verileceğine inanıyorsun.

    Bir karşılık beklemediğimiz halde iyi şeyler yapabiliyorsak, bu bir mucize olurdu. Ve ben bu mucizeye inanmak istiyorum, tüm kalbimle.

    Kimseyi kullanmadığım için, kimsenin yüzüne gülüp arkasından iş çevirmediğim için, hayallerimi hakkımda ne düşüneceklerini umursamadan söyleyebildiğim için, samimi olduğum ve gerçekten içimden geçenleri söylediğim için bana çocuk gibisin, biraz safsın diyorlar. Evet, öyleydim çünkü ben sadece bir mucizeye inanmak istiyordum. iyiliğin var olduğuna inanmak istiyorum.

    Daha iyi olabiliriz, bir şeyler almadanda bir şeyler verebiliriz, bu mucizeyi gerçekleştirebiliriz. iyiliğin varlığına kanıt olabilecek bir şey söyliyim. Arkadaşlık.

    Hala anlamıyor musun? Bazılarımız gerçekten dibe batmış olabilir. Sadece çıkarları ve zevkleri için yaşıyor olabilir. Bazılarımızın hayatı yalanlarla çevrilmiş olabilir. insanlara değer vermek, güvenmek çok yorucu ve acı verici geliyor olabilir. Fakat değmez mi buna? Bir mucize yaratmak senin elinde. işte bu yüzden bu kadar önemsiyorum sizi. Bu yüzden bu kadar değer veriyorum. Çünkü arkadaşlık, gerçek arkadaşlık feda edilemeyecek kadar değerlidir. iyiliğin gerçekten var olduğunun büyük bir kanıtı!

    Sanırım kararımı verdim. Her şeyin farkında olduğum halde, eğer onlar gibi olursam yaşamam çok daha kolay olacağı halde karanlık tarafa geçmeyeceğim. Değişmeyeceğim! Ben her zaman çocuk gibisin, biraz safsın dediğiniz kişi olarak kalacağım. Yine size değer vereceğim, yine güveneceğim. Devam edebilmem için uyum sağlamam gerekmiyor mu? Hayır kalsın. Böylede devam edebilirim.

    Sizden istediğim şey sadece samimiyet. Tek istediğim bu. Evet değer verdiğim, önemsediğim insanlardan durduk yere kötü muamele gördüğümde çok üzülüyorum. Bunu yaşamaktan çok korkuyorum. Hala kırılmaktan korkuyorum ama buna katlanabilirim. Gerçekte cesur olmak, korkusuz olmak değildir. Korktuğun halde kaçmayıp, devam etmektir. Bu yazıyı yazıyorum çünkü ben bir mucizeye inanıyorum. iyiliğe inanıyorum.
    21 ...