1998'de baba da denilen morrison süleyman'ın devr-i iktidarında az daha olacaktı.
pkk'ye sürekli destek veren baba esad (o zamanlar essed değildi daha) uyarılara kulak tıkayınca, bizim süleyman "olm bak git" diyerek, "apo'yu bize vermezsen ama da akşama şam'da yemeğe geliyoz" dedi (bu savaş raconu herhalde, illa yemek yenecek).
bunu da etkili söylemiş olsa gerek ki baba esad, apo'yu siktir ediverdi. seninki o ülke senin bu ülke benim, amerika baktı ki türkiye kafayı koymuş, tuttu bunu getirdi attı bizimkilerin önüne "al la" dedi. tabii paketi abd verdiği için, akabinden ne deniliyorsa yaptık eskiden olduğu gibi. asacaz dedik, abd "bunu görüyon mu" dedi malum hareketle. biz de "yaw asacaz dedikse lafın gelişi" dedik ve onun yerine besledik.
şimdilerde tamamen farklı bir konudan dolayı bu savaşın eşiğine gelindi. savaş dediğin öyle uzun boylu olmaz, zira türkiye bir nato ülkesi olarak oraya tek başına girmeyecek. istese de giremez zaten (bkz: sikerler kamil sikerler) konsorsiyum girecek neticede. ama soru şu, eğer oraya girilecekse ne değişti de orası girilebilir oldu ona bakmak lazım.