Bugün iki Türk takımı'nın Avrupa'da oynayabileceği açıklandı. ikisini karşılaştırırsak durum şöyle.
ilk takım: Eski futbolcuya olan ihtilaflı borcun alacaklı kulübün kayyuma kalması nedeniyle geç ödenmesinden dolayı men cezası almıştır. Haklı olarak davayı bir üst mahkemeye yani CAS'a taşıyıp gerekli savunmayı çatır çatır yaparak, bileğinin hakkıyla avrupa'da mücadele etme hakkını kazanmıştır. Bu süreçte hiç bir futbol otoritesi Şenez Erzik Demirören cart curt gibi adamlar çıkıp bir kelam bile etmemiştir.
ikinci takım: Şike yaptığı kanıtlanmadan önce tff tarafından geçen sene avrupa kupalarına gönderilmemiştir. Şike yaptığı kanıtlandıktan sonra ise sahaya yansımamış gibi çeşitli bahanelerle ve 58. maddenin değiştirilmesiyle birlikte ligden düşürülmemiş. CAS'ta açtığı davadan vazgeçerken, Şenez Erzik, Demirören gibi insanlar "Fenerbahçeleri"ni savunan açıklamalarla birlikte sürekli uefa başkanı ve yetkilileri ile temas kurup masa başından bir takım girişimler yapmıştır. Şaibeli olarak türkiye süper ligi'nde kaldığı gibi, avrupa'ya da şaibeli olarak kabul edilmiştir. Daha tabi disiplin kurulu'ndan karar dönmez ise... Madem çok temiz ve haklılardı neden CAS'taki davalarından vazgeçtiler? Öyle yemedi mi? Bu sene kabul edildiysen geçen sene kabul edilmeyerek hakkın yenmiştir? Götün yiyorsa geçen sene için açsana davanı! Alsana tazminatını! Neden her türlü yetkiliyi araya soktular? Neden Demirören'i başkan seçtirip, sık sık Platini'yi ziyaret ettirdiler? Aklı başında bir Fenerbahçeli yok mu şu memlekette kendi takımının içine düştüğü bu pisliği sorgulayacak?
