babanın evlenmesi

entry14 galeri
    1.
  1. Babam Cumartesi akşamı nişanlandı. istanbul'da.
    Hiçbir şey hissetmiyorum.

    Annem fazla abartılı davranıyor. Gerekirse ben ona abla olurum demiş babama. Gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum. Bize de hiç değilse biriniz gitseydiniz, babanızın yanında olsaydınız gibi laflar etti arada. Ablam da ben de kaale almadık.

    Babamı düşünüyorum. Mutlu olmasını istiyorum. Arada kaldığını, bir tarafının çok endişeli olduğunu biliyorum. Bundan sonra eskisi gibi, yani şimdiki gibi olmayacağından korkuyor. Biliyor çünkü endişesinde haklı olduğunu. Bir takım şeylerin değişeceğini biliyor. Ama bir yandan da yalnız yaşamak istemiyor. Eve gittiğinde yemek yapmış biri olsun istiyor. Senelerdir aynı döngünün içinde yaşlanıp duruyor adam. ceylan sitesindeki o eve adımımızı bile atmıyoruz biz artık. Dört beş sene oldu o evden ayrılalı. Ayrıldığımızda mutfaktaki ocak kırıktı. Hala kırık. Salondaki perdeler eskiydi. Hala eski. Odalardaki dolaplar neredeyse yirmi senelik. Bıktı adam. Aynı eski, boş, kimsesiz eve dönmekten sıkıldı. ordan taşınmamızla başlayan bir durum da değil bu. Biz o evde aile olmayı çok önceden bırakmıştık. O kadar önceden bıraktık ki, en son ne zaman aynı evde yaşayan bir aile olduğumuzu hatırlamıyorum. En son ne zaman kavga etmeden, sıkılmadan, odalara kapanmadan bir arada oturduğumuzu hatırlamıyorum.
    Babama hak veriyorum. Mutlu olmasını istiyorum.
    Bu kadar. Başka birşey düşünmüyorum.

    Çocukluk diye birşey vardı. Ne olmuştu orada? Hatırlayabilen var mı?
    Önceki gece ablamlarda kaldım. Sabah yiğit geldi yanıma, yeğenim. "Kahvaltı zamanı" dedi. Normalde hayatta öptürmez ve kendisi de öpmez. Sabah yattığım kanepeye gelip saçlarımla oynadı. "Ne güzel saçların var" dedi. Sonra bütün yüzümü öpücüklere boğmaya başladı. inanamadım. Kalakaldım öyle. Alnımı öptü, yanaklarımı öptü, burnumu öptü, bütün yüzümü öptü yani. Hiç bu kadar güzel uyandırılmamıştım.
    Biz de öyleydik muhtemelen çocukken. Annemiz sinir krizi geçirip bize saldırmadan önce, babamız eve geç geldik diye ağzımıza sıçmadan önce. Biz de çocuktuk. Biz de güzeldik. yiğit gibi.

    Feci şekilde düzensiz bir hayatım var. Gece üçlere dörtlere kadar uyumuyorum. Sonra sabah saat 11de yataktan sürüklenerek kalkmaya çabalıyorum. Odam dağınık. Bedenim bakımsız. Beslenme alışkanlığım iyice bozuldu. Mideme ne giriyor ne çıkıyor takip bile etmiyorum. Kitap okuyamıyorum. Film izlemiyorum. Bilgisayarda oyun oynayıp duruyorum. Baya baya bozuldu düzenim. Bir iş güç sahibi olmam gerek artık. Ama bir yandan elim hiçbir şeye varmıyor. Uyuşmuş gibiyim. Düşünmüyorum. Hissetmiyorum.

    Evet çocukluk diye birşey vardı eskiden. Orda yaşadık biz bir devir. Orda büyüdük. Orda insan olduk. Orda yeşerdik. Serpildik. Hayat değişti, biz değiştik.
    Sonra annemiz sinirimize dokunmaya başladı. Ablamız evlenip gitti, bizi bıraktı. Babamız bir Cumartesi akşamı istanbul'da nişanlandı.

    Biz hiçbir şey hissetmedik.
    15 ...