çok eskiden çin'de emekli bir asker pazarda mızrağını ve kalkanını satışa çıkarmış ve mızrağını şöyle övmüş:"bu mızrağın delemeyeceği kalkan yoktur!" kalkanını ise şöyle övmüş bu emektar asker:"bu kalkanın karşı koyamayacağı silah yoktur!" hal böyleyken pazardaki kafası biraz olsun çalışan tüccar, köylü her ne ise şöyle düşünmüş ve söylemiş:"bu kalkan ve mızrak aynı anda aynı evrende bulunamaz!"
bunu söyleyen köylü ne kadar açık bir şekilde haklıdır değil mi? hoşunuza gitti mi? alın benzer bir durum daha vereyim:
bir "tanrı" var ve;
tanrı her şeyi yaratabilir,
tanrı her şeyi başarabilir.
"bakıyoruz ki birden fazla sonsuz yetenek aynı anda aynı iradede toplanmış. ve "tanrı kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi" sorusu gösteriyor ki hiçbir şey aynı anda birden fazla konuda sonsuz güce sahip olamaz" demiş birisi bu duruma. acaba bu birisi aklını doğru kullanabilen ve haklı olan bir materyalist mi yoksa gerçeğe fazla materyalist mi kalıyor? düşünmek gerek. her iki durumda da düşünmeli. din de düşünmeyi emreder zeki ve aydın olan bir insan iradesi de. düşünmeli...
