Ben deliyim
Yorgun ve yalnızım kaldırımlara misafirim
Gecenin gözleri üzerimde.
Denizin ortasında küçük bir
adayım, yüzme bilmem
Yüreğimi bir yere bırakmışım, bıraktığım yerden çok uzaklardayım. Kapıları kapatmışım üstüme,
sürgüleri beynime çekmişim.
Hey
sabreden derviş banada sabretmeyi öğretsene.
Ben deliyim, ama çok şey bilirim.
Renkler ve zevkler hiçbir şey ifade etmez bana
Sonların başladığı yerden, başlangıçların son bulduğu yere gidiyorum.
Kara bir tren gibiyim yani, bir istasyondan bir
istasyona, hep aynı raylar üzerindeyim
Ben deliyim
Yağmurun yağması benim için romantik değildir,
ben kurşun yağmurlarını bilirim.
Benim güneşim batmaz,
dünyam dönmez,
ayım hep mehtap halindedir,
rüzgârlarım doğudan eser
Kadehime doldurduğum hüzünle sarhoş olurum,
mezem ise bir dilim umut
Ezbere bilirim yaşamayı,
yaşarken savaşmayı
Ben deliyim
Benim mevsimim değişmez sadece bahardır,
kuşlardan sadece güvercini bilirim,
yüreğim kanatlarıyla beraber çarpar.
insanlardan yalnız çocukları severim,
onları da büyüyünceye kadar..
Ben deliyim
Benim tanrım yoktur..
Bir çift göze bir güler yüze taparım..
bulmacaya benzerim..
kimi zaman soldan sağa bir nota,
kimi zaman yukardan aşağıya eski mısırda bir tanrıyım
Bağıra bağıra şarkılar söylerim,
sessiz sessiz şiirler yazarım.
Bilmediğim yerlerin,
tanımadığım kişilerin resimlerini çizerim.
Ben deliyim
Kendimle sohbet eder,
kendi kendime gülerim.
Telefon kulübeleriyle kavga ederim.
Asfaltın siyahında kaybolup,
düşüncelere dalarım.
Çıkmaz sokaklarda kendimi ararım,
bir de güzel hayaller kurarım.
Sonra hayallerimle beraber suya düşerim.
Ben deliyim
Çayım sekiz şekerlidir,
sigara üstüne sigara yakarım.
Parayı sevmem ama para için çalışırım.
Çalışırken annemi düşünürüm ağlarım..
Alnımın teri gözyaşlarıma karışır
Babamın otobüsüyle geçmişe yolculuk yaparım..
Ninemin masallarıyla ,
annemin radyodan ezberlediği sanat müziği şarkılarını hiç bıkmadan defalarca dinlerim..
Dört yaşında aşık olduğumu,
ablamla vardiyalı kullandığımız çadır bezinden çantayla okula başladığımı görürüm..
sonra babamın
başımı hiç dayamadığım omuzlarında uykuya dalarım..
Rüyalar görürüm uyandığımda hiçbirini hatırlayamadığım
Ben deliyim
Güzel bir yaşam benim için anlam taşımaz,
ben köyleri ve yürekleri yakılmış insanlar görürüm.
kimsenin düşmanı değilim kimseye dost olmadım..
Ben yabancıyım bana..
söyleyemediğim düşüncelerim vardır..
her akşam ayrı bir meydanda
atatürk heykelinin karşısında,
olmayan aklımı darağacına asar ipini çekerim .
Ben deliyim..
Ben buralara ait değilim.
Dağları sırt sırta vermiş bir ülkem,
surlarla çevrili bir şehrim,
on ikiden sonra volta attığım caddelerim
kızıl sakallı bir dayım birde sarı saçlı yarim var benim..
Ben deliyim
Çizilmiş sınırları reddetmişim.
ben Hakkaride düşen çığ,
Şırnakta kömür yatağıyım,
Eskişehirde tabut hücre
Nevşehirde pari bacalarıyım..
Maraşta katliam
Marmariste orman yangınıyım.
Tuncelide ozanların sazı
Erzurum yaylasında çoban kavalıyım
Diyarbakırlı yedi kardeş burcu
Derikte zeytin ağacıyım
Almanyada yıkılmış bir duvar
Amerikada bağımsızlık heykeliyim
Fransada yıllanmış bir şarap
ingilterede özgürlük meydanıyım
Somalide aç bir çocuk
Hollandada bir gram kokainim,
Irakta mülteci kampı
iran da rejim muhalifi bir demokratım,
Brezilyada görkemli bir festival,
Suriye ile Lübnan arasında beka vadisiyim
Kürdistanda teslim ol çağrılarına ateşle karşılık veren bir militanım sırtımdan vurulmuşum bedenim dört parça..
direniş koltuk değneğim..
alnımdaki üç renkli bayrağı göğsümün kafesinde özgürlük türküsü öten yaralı kuşla dalgalandırırım..
Ölüm kurşun olup yağar üstüme,
binlerce kez öldürülmüş ama ölmemişim.
ben sıratın cambazı,
doğal bir felaket,
sosyal bir belayım..
ben deliyim..
Duygularım hep sansüre uğramış,
bir fahişenin hayatı gibi yalancıdır gözyaşlarım
iplerim inceldiği yerden koptu kopacak
Ve Ufacık bir bakış boğazımı düğümlendiririr.
kimi özlediğimi bilmeden hasretin en yoğun halini yaşarım.
ahh içimden dağıtmak gelir,
dağıtamam ya,
kendimi dağıtırım.
Gözlerimin kahverengisi gitgide koyulaşır,
insanlarınki kankırmızılaşır.
Bakamam kimsenin yüzüne,
sevgiye muhtaç bir yavruya
dönerim
Kalbim titrer,
ben deliyim..
susturucu takılmış bir silah,
saati durmuş bir bombayım..
haykırırım ama duyuramam sesimi
Yine de sardığım tütünde,
yaktığım cigarada bulurum
mutluluğu
dumanı sehrimin üstüne iner efkarım ağlamamaya yemin etmiş gözlerim,
Ben deliyim..
Unutulmuş bir hatıra
Sonu dramla biten üç bölümlük bir komedi dizisiyim
çorbama kinimi doğrar,
öfkemi kaşıklarım.
Zehir kokan bir gül biter dudaklarımın arasından,
başımı göğe kaldırırıp bakışlarımı civileyip gökyüzüne seni seyrederim,
sonra bir bidon gökkuşağı döküp üstüne yakarım seni
külünle birlikte zamana savrulurum.
Ben deliyim
Zülfüm her gece ihanetler rıhtımında ciğerinin üzerinde sevdasını kurşuna dizer..
geceyi ikiye bölerim bir parcasına gece yarısı derim
öbür parçasına yürek yarısı..
Şafaktansa bir parca aydınlık koparıp ekmeğime sürer.
üstüne demli bir kuş cıvıltısı içerim..
sonra hayatın adını yalan koyarım
Ben yüreklerde ünlem,
Kafalarda soru işaretiyim.
Ben deliyim
Bağrı taşlarla dolu bir toprak parçasıyım.
Bir uçtan bir uca kurumuşum.
Karınca yuvaları ve ayak izleriyle süslüdür tenim
Kar yağar üşür,
güneş vurur kavrulurum.
Kimisi tükürür, kimisi öper;
tükürene mezar, öpene lalezâr olurum..
Ben nehirlerin yatağı,
Dağların mekanı,
Şeytanın babasıyım..
Ben deliyim
Mutluluğu uzaktan seyrederken,
cebimde küçük umutlar biriktiririm,
gözlerimin kapının eşiğine duvardaki fotoğraflara takıldıgı saatlerde kendimi paramparca olmuslugun,
tükenmişliğin koynunda bulurum.
işte o zaman hayat acı kahve tadı verir,
hep içime atarım,
ama,
kendimi içine atacak yer bulamam.
Anlamayana az gelirim,
anlayana çok
Ne yarınlar birşey bekler benden,
Ne de ben birşey beklerim yarınlardan..