giriş
başlık/yazar ara
kayıt ol
giriş
istatistikler
video
galeri
anket
iletişim
hakkımızda
responsive site
sovyetler birliği nde sanat
entryler
iyiler
trends
başlıkta ara
entry
12
↓
galeri
6.
Mayakovski ve Lenin…
Bilindiği gibi Lenin kültür-sanat-edebiyatla yakından ilgilenmiş, bu alana çok büyük bir önem vermiştir. Onun bu konu üzerine özel bir araştırma yapmamış olması, özel bir makale yazmamış olması, bu gerçeği ortadan kaldırmaz. Onun Gorki’yle yazışmaları, Tolstoy, Çernişevski, Herzen vs. üzerine yazıları, edebiyat ve sanat konularını da içeren ‘Parti örgütü ve Parti Yazını’ makalesi, kültür-sanat-edebiyat konusu için de büyük önem taşıyan ‘Materyalizm ve Ampiryokritisizm’ adlı felsefi eseri, Proletkült üzerine mektupları, Komsomol önündeki konuşması, ve daha bir dizi eserinde ve konuşmalarında bu konuyla ilgili görüşleri bu konuya verdiği önemi göstermesi açısından yeterlidir.
Her ciddi araştırma, herşeyden önce Lenin’in, kültür-sanat-edebiyat konusunda doğru perspektifsel genel bakış açısına sahip olduğunu ortaya koymak zorundadır. Lenin her konuda olduğu gibi, kültür-sanat-edebiyat alanında da proletaryanın genel davasının çıkarlarını temel almıştır. Lenin’in kültür konusundaki genel yaklaşımını, savunduğu siyaseti ve evet, kişisel beğenisini belirleyen budur. Clara Zetkin’le sanat üzerine sohbetinde o şunları söyler: “…önemli olan bizim sanat üzerine görüşlerimiz değil. Önemli olan, sanatın bizimki gibi birkaç milyon sayan bir halkın içinde, birkaç yüz, hatta birkaç bin kişiye ne getirdiği de değil. Sanat halka aittir. O derin köklerini geniş çalışan kitlelerin içine salmalıdır. O, onlar tarafından anlaşılmak ve sevilmek zorundadır.”14
Güney dergisindeki araştırmalarda, Lenin, Mayakovski bağlamında eleştirmeye devam ediliyor. Araştırmalarda kavranmayan bir nokta var: Mayakovski her dönem aynı Mayakovski değildir. Bir bütün olarak gelişmesi içerisinde ve son olarak geldiği nokta bakımından değerlendirildiğinde, Mayakovski gerçekten de sosyalist şiirin büyük bir ustasıdır, sosyalist realizmin şiir alanında en güzel uygulayıcılarındandır. O haklı olarak bizzat Stalin tarafından Sovyet çağının en iyi, en yetenekli şairi olarak değerlendirilmiştir.
Mayakovski, Rusya’da öncülüğünü yaptığı fütürist anlayışa dayanarak, sadece geçmişin kültür mirasını tümden reddetmekle kalmamış, yepyeni bir sanatı, geleceğin sanatını sıfırdan yaratmayı da savunmuş. O ilk dönem eserlerinde; kendi kişisel duygularını ön plana çıkarmış, kendi “ben”inin acılarını dillendirmiş, fütürist anlayışa uygun olarak anlaşılmaz zor kelimeler ve cümleler kullanmış, ilginç kıyafetleriyle sergilediği tiyatro oyunlarında izleyiciler tarafından yuhalanmış. Fütürist Mayakovski kitleler tarafından beğenilmemeyi, onların tepkisini kışkırtmayı bilinçli olarak savunmuş; birlikte yazdığı Fütürist Manifesto’nun başlığı “Kamuoyunun Beğenisine Tokat”tır; kendisini anlamadıklarını söyleyenlere verdiği ukala cevap, “gidin kendinizi geliştirin”dir.
Mayakovski devrimden önce, genç yaşlarda Bolşeviklerin illegal çalışmasına aktif olarak katılmış, daha sonraları kendini tamamen sanata vermek üzere, illegal çalışmadan ayrılmış, ve fakat kalbi hep devrim için atmaya devam etmiş, eserlerinde bunu işlemeye çalışmıştır. Fütürizmin başını çekenlerden birisi olarak Mayakovski, süreç içinde kendini geliştirerek, özellikle şiir alanında, sosyalist sanatın, sosyalist realizmin örnek bir temsilcisi haline gelmiştir. Mayakovski, aynı zamanda, Bolşevik önderlerin ve sosyalist devletin sanatçılara doğru yaklaşımı için de güzel bir örnektir.
fiimdi gelelim Mayakovski’nin Lenin tarafından “beğenilmemesine”. Araştırmalarda bir taraftan bu durum anlayışla karşılanırken, diğer taraftan Lenin’in yaklaşımında yanıldığı söyleniyor (Güney 5, s. 53).
Lenin’in Mayakovski’nin sanatından, daha tam olarak onun fütürizminden hoşlanmadığı doğru mudur? Evet doğrudur. Ancak, somut olarak Mayakovski’de neye karşı çıktığını, neyini beğenmediğini, Lenin hiçbir yerde belirtmez. Mayakovski üzerine bilinen tek resmi açıklamasında Lenin Mayakovski’nin bir şiirini, “Oturumlarda Kalmışlar” şiirini, içerik itibariyle över, ondan haz aldığını söyler. Güney’deki araştırmada bu örnek olarak gösterilir, “bakın Lenin Mayakovski’nin şiirinin içeriğine karşı çıkmıyor” (sanki Mayakovski’nin tek şiiri buymuş gibi!), “demek ki onun karşı çıktığı yan, içerik değil biçimdir” diyor. Burada çıkarılamayacak bir sonuç, zorlama yöntemiyle çıkarılmaya çalışılıyor. Böylece Lenin’in yeni biçimlere ‘eğilim olarak’ kapalı olduğu ispatlanmaya çalışılıyor.
Doğrusu Mayakovski’nin ilk dönem şiirlerinde ve diğer sanat eserlerinde, hatta bir bütün olarak fütürist sanat anlayışında, eleştirilecek çok şey vardı. Lenin’in ölümünden sonra da Sovyetler Birliği’nde Mayakovski’ye hiçbir dönemde ayrımsız olumlu yaklaşılmamıştır.
Mayakovski’ye “Sovyet çağının en iyi, en yetenekli şairi” dendiği dönemde bile, nasıl eleştirel yaklaşıldığını göstermek için, 1951 yılında Moskova’da yayınlanan, “Rus Edebiyatı Tarihi” adlı üç ciltlik yapıtın, 1953’de Berlin’de yayınlanan Almanca baskısından, “Sovyet Edebiyatı Tarihi” başlıklı üçüncü ciltten, Mayakovski’nin “150.000.000” destanını değerlendiren yazıdan biraz uzunca bir alıntı yapmak istiyorum:
“‘150.000.000’ Poemi ve Halk Konusu
… ‘150.000.000’ poemi Mayakovski’nin gelişmesi açısından ilk dönem eserleri ‘Pantolonlu Bulut’ ve ‘insan’dan, son dönem eserleri ‘Vladimir ilyiç Lenin’ ve ‘iyi ve Güzel’e geçiş dönemini oluşturur. Biçim açısından birçok yönüyle daha devrim öncesi Mayakovski’yi andırır. Dili hâlâ hiperbollarla ve mecazlarla yüklüdür ve evirtimlerle (Inversionen) doludur. Mısra aralıksız olarak güçlü bir şekilde yükselen bir entonasyon üzerine kuruludur. Denebilir ki, Mayakovski, Rosta’da kazanmış olduğu stilistik tecrübelerini ‘150.000.000’ poeminde çok az kullanmıştır. Diğer yandan tiplerin karakterlerinde ve de onların anlatımındaki yöntemde çok yenilikler var. Yeni olan bir diğer şeyse, ‘150.000.000’da açıkça görülmeye başlayan, Mayakovski’nin halkçılığa (Folklore) eğilimidir. Nitekim, poemin içeriği, devrimci Rusya’yı cisimlendiren ivan’ın, kapitalizmin temsilcisi Wilson’a karşı mücadelesi; Ekim devrimi ve arkasından gelen devrimci Rusya’nın işgalcilere karşı mücadelesi tarafından belirleniyor. ivan ve Wilson’ın koşullu genellemeleri Rosta-pencerelerini andırıyorlar. Mayakovski somut insani karakterler göstermeyi amaçlamıyordu… Yine de ivan ve Wilson, yazarın keyfi fantezi ürünleri değiller. Onların arkasında birbiriyle mücadele eden iki düşünce ve toplum düzeni gerçekliği duruyor: sosyalizm ve kapitalizm. ivan ve Wilson bu düşüncelerin koşullu tiplemeleridirler, tıpkı Mayakovski’nin afişlerindeki koşullu basitleştirilmiş ‘işçi’ ve ‘burjuva’ figürleri gibi. Ama afişlerde bu tiplemeler, bir somut konunun, izleyicinin hemen tanıyacağı şekilde anlatılmasına hizmet ederken, Mayakovski’nin poemi başka bir amaç, bütün bir çağın anlatılması amacını güdüyor.” (age, s. 247–248)
Bu uzun alıntıyı yapmamın nedeni, Mayakovski’ye ve onun eserlerine nasıl ayrımcı yaklaşıldığını göstermektir. Kuşkusuz Mayakovski’nin sayıca çok zengin olan eserlerinin olumlu ve olumsuz yanları, burada sayılanlarla sınırlı değil, ancak buradaki alıntı bile, Mayakovski’nin eserinde yalnızca olumludan veya yalnızca olumsuzdan bahsedilemeyeceğini gösteriyor. Lenin’in Mayakovski’ye olumsuz yaklaşmasının, hem biçimine ilişkin, hem de içeriğine ilişkin, birçok nedeni vardı. Lenin’in yaşadığı dönemde, Mayakovski, kültür mirasını reddeden, geçmişin büyük realist sanatçılarıyla ve edebiyatçılarıyla alay eden, kendi ‘ben’ini öne çıkaran, fütürist anlayışına dayanarak bilinçli olarak anlaşılmaz zor kelimeler ve cümleler kuran yaklaşımlarından vazgeçmemişti henüz, bunu daha sonraları yapacaktı. Onun sosyalist sanatı tam olarak benimsediği ve sosyalist realizmin başyapıtlarını yarattığı dönemi görmeye Lenin’in ömrü yetmedi.
Mayakovski bağlamında Lenin’e ille de bir eleştiri getirilmek isteniyorsa, o da Mayakovski’nin yeteneklerini ve olumlu gelişme yönünü yeterince zamanında farketmemiş olmasıdır, ama bu da ne kadar mümkündü, tartışılır. Hem Lenin’in Mayakovski’ye yaklaşımı konusunda, hem de modern sanat akımlarını eleştirmesi bağlamında, araştırmalarda verilen örnekler, onun sanatta yeni biçimlere ‘eğilim olarak’ kapalı olduğunu göstermez. Eleştiri tamamen zorlama bir eleştiridir.
budapest express
20.06.2012 03:49
0
...
şikayet et
#15893580
bu entry yorumlara kapalı.
tümünü göster
12
© 2025
uludağ sözlük